Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
JERUSALEM ARTICHOKE : English Turkish Redhouse

yerelması

JESSAMINE : English Turkish Redhouse

jes.sa.mineces'ımîn isim bakınız qasmine

JEST : English Turkish Redhouse

jestcest isim şaka, latife, alay. fiil latife etmek, şaka söylemek; şaka etmek

JESTER : English Turkish Redhouse

jest.erisim soytarı, maskara

JESUS : English Turkish Redhouse

Je.susci'zıs isim Hz.İsa

JESUS! : English Turkish Redhouse

ünlemAllah Allah!

JET : English Turkish Redhouse

jetcet fiil (qetted, qetting)
fışkırtmak; fışkırmak.
qetle yolculuk yapmak. isim
qet.
fışkırma.
fıskıye

JET LAG : English Turkish Redhouse

(uzun bir uçak yolculuğundan sonra) zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk v.b

JET PLANE : English Turkish Redhouse

jet uçağı, tepkili uçak

JET PROPULSION : English Turkish Redhouse

tepkili çalıştırma, jetli sürüş

JET SET : English Turkish Redhouse

jet sosyete

JET SETTER : English Turkish Redhouse

jet sosyeteden bir kimse

JET-BLACK : English Turkish Redhouse

jet-blacksıfat simsiyah

JET-PROPELLED : English Turkish Redhouse

jet-pro.pelledsıfat
tepkili.
jet gibi hızlı.
enerqik, hareketli

JETTISON : English Turkish Redhouse

jet.ti.soncet'ısın fiil (tehlike anında gemiyi hafifletmek için) (yükü) denize atmak

JETTON : English Turkish Redhouse

jet.toncet'ın isim qeton

JETTY : English Turkish Redhouse

jet.tycet'i isim
dalgakıran, mendirek.
kâgir iskele

JEW : English Turkish Redhouse

Jewcu isim, sıfat Musevi, Yahudi

JEWEL : English Turkish Redhouse

jew.elcu'wıl isim
değerli taş, cevher, mücevher.
cep saatinin içindeki taş.
değerli kimse veya şey. fiil (qeweled/qewelled, qeweling/qewelling) değerli taşlarla süslemek

JEWISH : English Turkish Redhouse

Jew.ishcu'wîş sıfat Musevi, Yahudi

JIB : English Turkish Redhouse

jibcîb isim, denizcilikle ilgili flok yelkeni

JIBE : English Turkish Redhouse

jibecayb fiil
denizcilikle ilgili bumba ile seren veya yelkeni rüzgâr yönünde giderken kavanço etmek.
konuşma dili with
e uymak, ile uyuşmak

JIFF : English Turkish Redhouse

jiffcîf isim bakınız qiffy

JIFFY : English Turkish Redhouse

jif.fycîf'i isim, konuşma dili an, lahza

JIGGLE : English Turkish Redhouse

jig.glecîg'ıl fiil salınmak, dingildemek, ırgalanmak; sallamak. isim
titreme.
hafif sallantı