English To Turkish
KNEE-HIGH : English Turkish Redhouse
knee-highni'hay sıfat dize kadar yükselen, diz boyunda
KNEE-HIGH TO A GRASSHOPPER : English Turkish Redhouse
konuşma diliçok kısa boylu
KNEE-JERK : English Turkish Redhouse
knee-jerkni'cırk sıfat düşünmeden yapılan, tepke olarak yapılan
KNEEL : English Turkish Redhouse
kneelnil fiil (knelt/kneeled)
diz çökmek.
diz üstü oturmak.
diz büküp selamlamak
KNELL : English Turkish Redhouse
knellnel isim
matem çanı.
ölüm haberi, kara haber.
herhangi bir şeyin yok olacağı haberi
KNELT : English Turkish Redhouse
kneltnelt fiil bakınız kneel
KNEW : English Turkish Redhouse
knewnu fiil bakınız know
KNICKERBOCKERS : English Turkish Redhouse
knick.er.bock.ersnîk'ırbakırz isim, çoğul diz altından büzgülü bol pantolon, golf pantolonu
KNICKERS : English Turkish Redhouse
knick.ersnîk'ırz isim
golf pantolonu.
İngiliz İngilizcesi dizde büzülen kadın donu
KNICKKNACK : English Turkish Redhouse
knick.knacknîk'näk isim biblo, süs eşyası
KNIFE : English Turkish Redhouse
knifenayf isim (knives) bıçak, çakı. fiil
bıçakla kesmek.
bıçaklamak.
argo arkadan vurmak
KNIFE GRINDER : English Turkish Redhouse
ıçak bileyici
KNIFE SHARPENER : English Turkish Redhouse
ıçak bileyici alet, bileği
KNIGHT : English Turkish Redhouse
knightnayt isim
şövalye.
satranç at
KNIT : English Turkish Redhouse
knitnît fiil (knitted/knit)
örmek.
sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek.
(kaşları) çatmak: He knit his brows. Kaşlarını çattı.
(kemik) kaynamak: The bone has knit. Kemik kaynamış
KNIT GOODS : English Turkish Redhouse
örme eşya; triko eşya
KNIT ONE, PURL ONE : English Turkish Redhouse
ir düz, bir ters örmek
KNITTED : English Turkish Redhouse
knit.tednît'ıd sıfat örme, örülmüş
KNITTING : English Turkish Redhouse
knit.tingnît'îng isim
örme.
örgü
KNITTING MACHINE : English Turkish Redhouse
örgü makinesi
KNITTING NEEDLE : English Turkish Redhouse
örgü şişi, şiş
KNITTING WORK : English Turkish Redhouse
örgü işi
KNITWEAR : English Turkish Redhouse
knit.wearnît'wer isim örme eşya/giysiler
KNIVES : English Turkish Redhouse
knivesnayvz isim, çoğul bakınız knife
KNOB : English Turkish Redhouse
knobnab isim
top, yumru.
topuz, tokmak.
tepecik, yuvarlak tepe. fiil (knobbed, knobbing) yumrulaştırmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani