Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
MAKE SOMEONE'S ACQUAINTANCE : English Turkish Redhouse

iriyle tanışmak

MAKE SOMEONE'S HACKLES RISE : English Turkish Redhouse

irini öfkelendirmek

MAKE SOMETHING CLEAR : English Turkish Redhouse

ir şeyi belli etmek, bir şeyi belirtmek

MAKE SOMETHING TINGLE : English Turkish Redhouse

bir şeyi tatlı bir şekilde ürpertmek.
bir şeyi çınlatmak

MAKE SURE : English Turkish Redhouse

emin olmak.
kontrol etmek, bakmak

MAKE SURE OF : English Turkish Redhouse

(bir şeyin) doğru olup olmadığından emin olmak.
Emri pekiştirmek için kullanılır: Make sure she's here at eight! Ne yapıp edip onun saat sekizde burada olmasını sağla!

MAKE THE BEST OF : English Turkish Redhouse

(kötü olan veya çekici olmayan bir durumdan) yararlanmaya çalışmak

MAKE THE FUR FLY : English Turkish Redhouse

konuşma dili
adamakıllı dövmek, dayak atmak.
sert bir şekilde azarlamak, haşlamak

MAKE THE GRADE : English Turkish Redhouse

aşarmak

MAKE THE MOST OF SOMETHING : English Turkish Redhouse

ir şeyden azami derecede faydalanmak

MAKE THE SUPREME SACRIFICE : English Turkish Redhouse

canını feda etmek

MAKE THINGS LIVELY FOR SOMEONE : English Turkish Redhouse

irinin başına iş açmak

MAKE TIME : English Turkish Redhouse

(biriyle) flört etmek

MAKE TIME WITH : English Turkish Redhouse

(biriyle) flört etmek

MAKE TO ORDER : English Turkish Redhouse

ısmarlama yapmak

MAKE TRACKS : English Turkish Redhouse

konuşma dili
çıkıp gitmek.
hızla gitmek

MAKE UP FOR LOST TIME : English Turkish Redhouse

kayıp zamanı telafi etmek

MAKE UP ONE'S MIND : English Turkish Redhouse

karara varmak.
to
i aklına koymak,
e karar vermek

MAKE UP TO : English Turkish Redhouse

konuşma dili-in gözüne girmeye çalışmak, ile barışmak

MAKE UP WITH : English Turkish Redhouse

konuşma dili-in gözüne girmeye çalışmak, ile barışmak

MAKE USE OF : English Turkish Redhouse

-i kullanmak,
den yararlanmak

MAKE WATER : English Turkish Redhouse

su dökmek, işemek

MAKE WAVES : English Turkish Redhouse

düzeni bozmak, karışıklık yaratmak

MAKE WAY : English Turkish Redhouse

yol vermek, yol açmak.
ilerlemek

MAKE WAY FOR : English Turkish Redhouse

-e yol açmak,
e yol vermek