English To Turkish
MAKE ONE'S POINT : English Turkish Redhouse
ne demek istediğini yeterince anlatmak: You've made your point; now sit down! Ne demek istediğini anladık; otur artık!
MAKE ONE'S WAY : English Turkish Redhouse
ileri gitmek, ilerlemek
MAKE ONE'S WILL : English Turkish Redhouse
vasiyetini yazmak veya yazdırmak
MAKE ONESELF SCARCE : English Turkish Redhouse
konuşma diliortadan kaybolmak
MAKE OR BREAK : English Turkish Redhouse
ya kazanmak ya da batırmak
MAKE OUT : English Turkish Redhouse
(ne olduğunu) kestirmek, çıkarmak; seçmek, fark etmek.
anlam çıkarmak, anlamak.
okumak, çözmek.
yazmak.
başarmak.
geçinmek, idare etmek
MAKE OUT A CASE FOR : English Turkish Redhouse
(bir iddianın) savunulabilecek yanlarını bulmak
MAKE OVER : English Turkish Redhouse
yenilemek.
to
e devretmek
MAKE PEACE : English Turkish Redhouse
arışmak
MAKE PEACE WITH : English Turkish Redhouse
ile barışmak
MAKE REDUNDANT : English Turkish Redhouse
işten çıkarmak.
gereksiz kılmak
MAKE REFERENCE TO : English Turkish Redhouse
-den söz etmek,
den bahsetmek
MAKE ROOM FOR : English Turkish Redhouse
-e yer açmak
MAKE ROOM FOR SOMEONE : English Turkish Redhouse
iri için yer açmak
MAKE SENSE : English Turkish Redhouse
anlamı olmak.
mantıklı olmak
MAKE SENSE OUT OF : English Turkish Redhouse
-den anlam çıkarmak
MAKE SHIFT WITH : English Turkish Redhouse
ile idare etmek
MAKE SHORT WORK OF : English Turkish Redhouse
(bir şeyi) yiyivermek, çabucak yemek, silip süpürmek.
çabuk bitirmek; (biri) (biriyle) olan işini çabucak bitirmek/halletmek: He made short work of those salesmen. O pazarlamacılarla olan görüşmesini çabucak bitirdi.
(birini) kolaylıkla pes ettirmek/yenmek
MAKE SMALL TALK : English Turkish Redhouse
havadan sudan konuşmak, hoşbeş etmek
MAKE SOMEONE A CURTSY : English Turkish Redhouse
(kadın) birine reverans yapmak
MAKE SOMEONE LOOK SICK : English Turkish Redhouse
irini gölgede bırakmak, birini çok geride bırakmak, birinin pabucu dama atılmak
MAKE SOMEONE SEE REASON : English Turkish Redhouse
irinin aklını başına getirmek
MAKE SOMEONE SEE STARS : English Turkish Redhouse
konuşma dilibirini bir yumrukla sersemletmek
MAKE SOMEONE THIRSTY : English Turkish Redhouse
irini susatmak
MAKE SOMEONE TURN IN HIS GRAVE : English Turkish Redhouse
(mezarında) birinin kemiklerini sızlatmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani