English To Turkish
MEERSCHAUM : English Turkish Redhouse
meer.schaummîr'şım isim
eskişehirtaşı, lületaşı, denizköpüğü, manyezit.
lületaşı pipo
MEET : English Turkish Redhouse
meetmit fiil (met)
e rastlamak,
e rast gelmek, ile karşılaşmak: I met Deniz by chance on my way to work. İşe giderken Deniz'e rastladım.
karşılamak: They plan to meet him at the bus stop. Onu otobüs durağında karşılamayı tasarlıyorlar.
tanışmak: I met him for the first time last year. Onunla geçen yıl tanıştım.
(masraf, borç v.b.'ni) ödemek, karşılamak.
spor karşılaşmak: The two teams will meet again on Saturday. İki takım cumartesi günü yeniden karşılaşacak.
buluşmak: Let's meet in front of the restaurant at nine o'clock. Saat dokuzda lokantanın önünde buluşalım.
toplanmak: The staff will meet in the conference room. Personel toplantı odasında toplanacak.
with ile karşılaşmak: He met with several problems. Birkaç sorunla karşılaştı.
with ile görüşmek: I met with him over lunch. Onunla öğle yemeğinde görüştüm.
with
e uğramak: He met with an accident. Kazaya uğradı
MEET ONE'S MATCH : English Turkish Redhouse
hakkından gelebilecek birine rastlamak
MEETING : English Turkish Redhouse
meet.ingmi'tîng isim
toplantı.
birleşme, bitişme.
miting
MEETING PLACE : English Turkish Redhouse
toplantı yeri.
buluşma yeri
MEGAHERTZ : English Turkish Redhouse
meg.a.hertzmeg'ıhırts isim, fizik megahertz
MEGALOMANIA : English Turkish Redhouse
meg.a.lo.ma.ni.amegılomey'niyı isim, ruhbilim megalomani, büyüklük hastalığı
MEGALOMANIAC : English Turkish Redhouse
meg.a.lo.ma.ni.acisim, sıfat megaloman
MEGAPHONE : English Turkish Redhouse
meg.a.phonemeg'ıfon isim megafon
MEGATON : English Turkish Redhouse
meg.a.tonmeg'ıt^n isim megaton
MEGAWATT : English Turkish Redhouse
meg.a.wattmeg'ıwat isim megavat
MELANCHOLY : English Turkish Redhouse
mel.an.chol.ymel'ınkali isim melankoli, karasevda. sıfat
melankolik.
kasvetli
MELANESIA : English Turkish Redhouse
Mel.a.ne.siamelıni'qı isim Melanezya
MELANESIAN : English Turkish Redhouse
isimMelanezyalı. sıfat
Melanezya, Melanezya'ya özgü.
Melanezyalı
MELBA : English Turkish Redhouse
mel.bamel'bı isim bakınız melba toast
MELBA TOAST : English Turkish Redhouse
ir çeşit gevrek
MELD : English Turkish Redhouse
meldmeld fiil birbirine karışmak
MELEE : English Turkish Redhouse
me.leemey'ley isim meydan kavgası
MELIORATE : English Turkish Redhouse
mel.io.ratemil'yıreyt fiil düzeltmek, iyileştirmek; düzelmek, iyileşmek
MELLOW : English Turkish Redhouse
mel.lowmel'o sıfat
olgun.
yıllanmış (şarap).
yumuşak, tatlı (ses, renk).
iyi huylu.
keyifli.
yumuşak (toprak). fiil
olgunlaşmak.
yumuşatmak; yumuşamak
MELODIOUS : English Turkish Redhouse
me.lo.di.ousmılo'diyıs sıfat
ahenkli.
melodik, ezgili
MELODRAMA : English Turkish Redhouse
mel.o.dra.mamel'ıdramı isim melodram
MELODRAMATIC : English Turkish Redhouse
mel.o.dra.mat.icmelıdrımät'îk sıfat
melodram türünden.
aşırı duygusal
MELODY : English Turkish Redhouse
mel.o.dymel'ıdi isim melodi, ezgi
MELON : English Turkish Redhouse
mel.onmel'ın isim
kavun; karpuz.
argo havadan gelen kâr
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani