Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
RECOLLECT : English Turkish Redhouse

ec.ol.lectrekılekt' fiil hatırlamak

RECOLLECTION : English Turkish Redhouse

ec.ol.lec.tionrekılek'şın isim
hatırlama.
hatıra

RECOMMEND : English Turkish Redhouse

ec.om.mendrekımend' fiil tavsiye etmek, salık vermek

RECOMMENDATION : English Turkish Redhouse

ec.om.men.da.tionrekımendey'şın isim
tavsiye; övme.
tavsiye mektubu; bonservis, iyi iş belgesi, iş başarı belgesi

RECOMPENSE : English Turkish Redhouse

ec.om.penserek'ımpens fiil
karşılığını vermek; ödüllendirmek; cezalandırmak; tazminat vermek. isim karşılık; ödül; ceza; tazminat

RECONCILE : English Turkish Redhouse

ec.on.cilerek'ınsayl fiil
uzlaştırmak, barıştırmak, aralarını bulmak.
razı etmek

RECONCILIATION : English Turkish Redhouse

ec.on.cil.i.a.tionrekınsîliyey'şın isim uzlaşma, barışma

RECONDITE : English Turkish Redhouse

ec.on.dite/re.con.diterek'ındayt/rîkan'dayt sıfat
derin (ilim).
anlaşılması güç, anlaşılmaz, muğlak

RECONDITION : English Turkish Redhouse

e.con.di.tionrikındîş'ın fiil tamir edip yenilemek

RECONNAISSANCE : English Turkish Redhouse

e.con.nais.sancerîkan'ısıns, rîkan'ızıns isim, askeri keşif

RECONNAISSANCE PLANE : English Turkish Redhouse

askerikeşif/gözcü uçağı

RECONNOISSANCE : English Turkish Redhouse

e.con.nois.sancerîkan'ısıns, rîkan'ızıns isim, askeri keşif

RECONNOISSANCE PLANE : English Turkish Redhouse

askerikeşif/gözcü uçağı

RECONNOITER : English Turkish Redhouse

e.con.noi.terrikınoy'tır, rekınoy'tır fiil, askeri keşif yapmak, incelemek

RECONNOITRE : English Turkish Redhouse

e.con.noi.trerikınoy'tır, rekınoy'tır fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız reconnoiter

RECONSIDER : English Turkish Redhouse

e.con.sid.errikınsîd'ır fiil yeniden incelemek, yeniden düşünmek

RECONSTITUTE : English Turkish Redhouse

e.con.sti.tuterikan'stıtut fiil yeniden kurmak, yeniden oluşturmak

RECONSTRUCT : English Turkish Redhouse

e.con.structrikınstr^kt' fiil
yeniden yapmak, yeniden düzenlemek.
kalıntılarından eski durumunu anlamaya çalışmak

RECORD : English Turkish Redhouse

ec.ordrek'ırd isim
kayıt, vesika.
sicil, defter.
plak.
tutanak.
rekor. sıfat rekor kıran, rekor yapan, en yüksek, en çok

RECORD PLAYER : English Turkish Redhouse

pikap; fonograf

RECORDER : English Turkish Redhouse

e.cord.erisim
teyp.
blok flüt.
kayıt tutan kimse, yazıcı

RECORDING : English Turkish Redhouse

e.cord.ingisim (kaset, plak v.b.'ne ait) kayıt: recording studio kayıt stüdyosu

RECOUNT : English Turkish Redhouse

e.countrîkaunt' fiil anlatmak, hikâye etmek

RECOUP : English Turkish Redhouse

e.couprîkup' fiil
telafi etmek.
zararını ödemek

RECOURSE : English Turkish Redhouse

e.courseri'kôrs, rîkôrs' isim
başvuru, yardım dileme.
başvurulacak yer veya kimse