Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SHOESHINE PARLOR : English Turkish Redhouse

lostra salonu

SHOESTRING : English Turkish Redhouse

shoe.stringşu'strîng isim ayakkabı bağı, bağcık

SHOETREE : English Turkish Redhouse

shoe.treeşu'tri isim ayakkabı kalıbı

SHONE : English Turkish Redhouse

shoneşon fiil bakınız shine

SHOO : English Turkish Redhouse

shooşu ünlem Defol!/Kışt!/Hoşt!/Pist! fiil away kovmak

SHOOK : English Turkish Redhouse

shookşûk fiil bakınız shake

SHOOT : English Turkish Redhouse

shootşut fiil (shot)
(kurşun, ok, top) atmak.
(bir hedefi) (silahla) vurmak.
from
den fışkırmak.
(bir şeyi) tükürüvermek.
(ağrı) (belirli bir yer boyunca) yayılıvermek.
(sinema kamerasıyla) (film) çekmek.
(misket, bilardo) oynamak. isim
filiz, sürgün.
av, avlama

SHOOT A GLANCE AT : English Turkish Redhouse

-e bakıvermek,
e göz atmak

SHOOT AHEAD : English Turkish Redhouse

hızla öne geçmek

SHOOT AT : English Turkish Redhouse

e ateş etmek.
konuşma dili
i amaçlamak

SHOOT BACK AT SOMEONE : English Turkish Redhouse

birinin ateşine karşılık vermek.
birine cevap yetiştirmek

SHOOT BY : English Turkish Redhouse

yıldırım hızıyla geçmek

SHOOT DOWN : English Turkish Redhouse

(uçağa) ateş edip düşürmek

SHOOT FOR : English Turkish Redhouse

konuşma dili-i amaçlamak

SHOOT IT OUT : English Turkish Redhouse

(bir meseleyi halletmek için) karşılıklı ateş etmek

SHOOT ONE'S BOLT : English Turkish Redhouse

elinden geleni yapmak

SHOOT ONE'S MOUTH OFF : English Turkish Redhouse

konuşma dilipatavatsızca konuşmak

SHOOT ONE'S WAD : English Turkish Redhouse

konuşma diliparasının hepsini harcamak

SHOOT OUT : English Turkish Redhouse

fırlamak

SHOOT PAST : English Turkish Redhouse

yıldırım gibi geçmek

SHOOT THE BREEZE : English Turkish Redhouse

konuşma diliçene çalmak, kaynatmak; yarenlik etmek

SHOOT THE BULL : English Turkish Redhouse

konuşma diliçene çalmak, kaynatmak; yarenlik etmek

SHOOT UP : English Turkish Redhouse

(birinin boyu) hızla uzamak.
hızla yükselmek.
(alev) parlamak.
damardan uyuşturucu almak.
her tarafa ateş etmek; her tarafa rasgele ateş etmek

SHOOTING : English Turkish Redhouse

shoot.ingşu'tîng isim
ateş, ateşli silahların atılması.
(ateşli silahla) birinin yaralanması veya öldürülmesi.
(hedefi) (silahla) vurma.
sinema çevirim

SHOOTING BRAKE : English Turkish Redhouse

İngiliz İngilizcesisteyşın