English To Turkish
SHOOTING OF A FILM : English Turkish Redhouse
filmin çevirimi
SHOOTING RANGE : English Turkish Redhouse
atış poligonu, poligon
SHOOTING STAR : English Turkish Redhouse
akanyıldız, ağma
SHOP : English Turkish Redhouse
shopşap isim
(perakende satış yapılan) dükkân.
(zanaatçıya ait) atölye; tamirhane.
(ortaokul ve liselerde) zanaat dersi. fiil (shopped, shopping) (for) (belirli şeylerin peşinde) çarşı pazar dolaşmak
SHOP AROUND : English Turkish Redhouse
en uygun fiyatların peşinde çarşı pazar dolaşmak
SHOP ASSISTANT : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesitezgâhtar
SHOPKEEPER : English Turkish Redhouse
shop.keep.erşap'kipır isim çarşı esnafı, esnaf, dükkâncı
SHOPLIFT : English Turkish Redhouse
shop.liftşap'lîft fiil dükkânlardan (mal) aşırmak; dükkânlardan mal aşırmak
SHOPPING : English Turkish Redhouse
shop.pingşap'îng isim (belirli şeylerin peşinde) çarşı pazar dolaşma
SHOPPING CENTER : English Turkish Redhouse
alışveriş merkezi, çarşı
SHOPWINDOW : English Turkish Redhouse
shop.win.dowşap'wîndo isim vitrin
SHOPWORN : English Turkish Redhouse
shop.wornşap'wôrn sıfat (rafta satılmadan uzun zaman kalıp) eskimiş (mal)
SHORE : English Turkish Redhouse
shoreşôr fiil
up (bir şeyin çökmesini önlemek için) bir tarafına destek koymak, desteklemek, payanda vurmak.
up (fiyatları) desteklemek
SHORELINE : English Turkish Redhouse
shore.lineşôr'layn isim kıyı şeridi
SHORN : English Turkish Redhouse
shornşôrn fiil bakınız shear
SHORT : English Turkish Redhouse
shortşôrt sıfat
kısa.
kısa boylu, kısa.
ters, sert, gönül kırıcı. isim, elektrik kısa devre
SHORT AND SWEET : English Turkish Redhouse
az ve öz
SHORT CUT : English Turkish Redhouse
kestirme yol
SHORT MEASURE : English Turkish Redhouse
eksik ölçü
SHORT OF : English Turkish Redhouse
- den başka: She tried everything short of firing him. Onu sepetlemekten başka her şeyi denedi
SHORT STORY : English Turkish Redhouse
hikâye, öykü
SHORT WAVE : English Turkish Redhouse
adyokısa dalga
SHORT-CIRCUIT : English Turkish Redhouse
short-cir.cuitşôrtsır'kît fiil
kısa devre yapmak.
(aradaki şeyleri) atlayıp geçmek
SHORT-COMING : English Turkish Redhouse
short-com.ingşôrt'k^mîng isim kusur, eksik, noksan
SHORT-TERM : English Turkish Redhouse
short-termşôrt'tırm' sıfat kısa vadeli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani