English To Turkish
DRY DISTILLATION : English Turkish
kuru damıtma, ayrışımlı damıtım, organik maddelerin havasızlık ve sıcaklıkla ayrıştırılması veya parçalanması (kok kömür petrol ve gaz gibi ürünler ortaya çıkarır)
DRY DOCK : English Turkish
kuru havuz, tamir bakım vs amacıyla gemiyi alacak kadar büyük olan ve suyu boşaltılabilir havuz
DRY EYE : English Turkish
n. kuru göz, göz kuruluğu, gözyaşının yetersiz üretildiği göz rahatsızlığı (gözlerde kuruluk kaşınma batma ve yanma belirtileri vardır)
DRY EYED : English Turkish
adj. ağlamadan
DRY FACTS : English Turkish
kuru olaylar, sade olaylar, yalın olaylar, konu ile ilgisi olmayan detaylardan arındırılmış bilgi
DRY FARMER : English Turkish
kuru tarım yapan kimse, susuz tarım yapan kimse, kuraklığa dayanıklı ürünler yetiştirilen ve su muhafaza eden metotlarla sulama yapılan çiftçilikle uğraşan kimse
DRY FARMING : English Turkish
kuru tarım, susuz tarım, kuraklığa dayanıklı ürünler yetiştirilen ve su muhafaza eden metotlarla sulama yapılan çiftçilik
DRY FLOWER : English Turkish
n. kuru çiçek, kurumuş çiçek, kurutulmuş çiçek, kurutulan ve saklanan çiçek
DRY FLY : English Turkish
olta sineği
ENTER THE LISTS : English Turkish
mücâdeleye girişmek, er meydanına çıkmak
ENTER UP : English Turkish
v. deftere işlemek
ENTER UPON : English Turkish
v. almak, konmak, girmek, başlamak, girişmek, dönüm noktasına gelmek
ENTER UPON AN INHERITANCE : English Turkish
v. mirasa konmak
ENTER UPON OFFICE : English Turkish
ir pozisyonda veya bir noktada işe başlamak
ENTER WITH ARMY ESCORT : English Turkish
askeri personel refakatinde içeri girmek
ENTERABLE : English Turkish
adj. girilebilir, girilebilir olma özelliği, girilebilme vasfı
ENTERAL : English Turkish
adj. bağırsaklarla alakalı, bağırsak (Tıp)
ENTERALGIA : English Turkish
n. miğde ağrısı, bağırsak krampları
ENTERECTOMY : English Turkish
n. enterektomi, bağırsakların bir kısmının cerrahi yollarla alınması
ENTERED AN ACTION : English Turkish
ir iddaa/suçlama ortaya koyma, bir davayı kayda geçirme (Hukuk)
ENTERER : English Turkish
n. giren kimse, içeri giren kimse
ENTERGY : English Turkish
n. Entergy, Louisiana merkezli Amerikan şirketi, dünya çapında elektrik ve enerji üreticisi ve dağıtıcısı
ENTERIC : English Turkish
adj. bağırsaklara ait, bağırsak, ince bağırsak iltihabına ait
ENTERIC FEVER : English Turkish
n. tifo, karahumma
ENTERING : English Turkish
n. girme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani