Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

DRUGGY : English Turkish

n. uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu tiryakisi, yasadışı uyuşturucular kullanan kimse, hapçı

DRUGMAKER : English Turkish

n. eczacı, ilaçlar karıştıran ve hazırlayan kimse

DRUGSTER : English Turkish

n. uyuşturucu bağımlısı, hapçı

DRUGSTORE : English Turkish

n. eczane; ilaç satılan süpermarket

DRUID : English Turkish

n. rahip sınıfı üyesi

DRUIDESS : English Turkish

n. rahibeler sınıfı üyesi

DRUIDIC : English Turkish

adj. Rahibe ait, Druidlerle ilgili olan

DRUIDISM : English Turkish

n. druidizm, Kelt Şamanizmi, eski Keltlerin Hıristiyanlığın gelişinden önceki dini (Britanya ve İrlanda'da)

DRUM : English Turkish

n. davul, bidon, tamtam, davul sesi; şarjör (tüfek); kulak zarı; sütun gövdesi

DRUM : English Turkish

v. davul çalmak; parmaklarıyla tempo tutmak; tekrar ede ede öğretmek

DRUM AN IDEA INTO THE HEAD : English Turkish

ir fikri bir kimsenin kafasına sokmak, bir düşünceyi birine zorla kabul ettirmek

DRUM COURT MARTIAL : English Turkish

n. harp divanı

DRUM FIRE : English Turkish

n. yaylım ateşi, top ateşi, bombardıman

DRUM MAJOR : English Turkish

n. askeri bando şefi

DRUM MAJORETTE : English Turkish

askeri bando önünde giden kız

DRUM OUT : English Turkish

v. yuhalayarak kovmak

DRUM ROLL : English Turkish

kreşendo benzeri bir şekilde yapılan ve büyük zillerin çarpışmasıyla sona eren ve bir sunum ya da tanıtıma işaret eden davul vuruşu zinciri

DRUM SERVICE : English Turkish

n. askeri kilise ayini

DRUM UP : English Turkish

davul sesiyle çağırmak, yapmaya çalışmak, canlandırmak

DRUM-LIKE : English Turkish

davul gibi, davul benzeri, davula benzeyen, yuvarlak

DRUMBEAT : English Turkish

n. davul sesi

DRUMBEATING : English Turkish

n. ateşli bir şekilde savunma, bir davayı yoğun bir şekilde destekleme

DRUMFIRE : English Turkish

n. yoğun topçu ateşi, sürekli ateş, aralıksız ateş

DRUMFISH : English Turkish

n. davul sesi çıkaran bir balık türü

DRUMHEAD : English Turkish

n. kulak zarı; davul derisi