Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COMING OUT OF THE CLOSET : English Turkish

eşcinsel olduğunu söylemek, eşcinsel olduğunu herkesin önünde itiraf etmek

COMING ROUND : English Turkish

kendine gelen, düzelen, iyileşen (hastalıktan)

COMING TO LIFE : English Turkish

n. dirilme, canlanma

COMING TO TERMS : English Turkish

anlaşmaya varan, kabul eden, ile barışan

COMING TOGETHER : English Turkish

n. kavuşma, toplanma

COMING TRUE : English Turkish

gerçekleşen, gerçekleştirilen, hayata geçirilen

COMINT : English Turkish

"communications intelligence (muhabere istihbaratı)", muhabere istihbaratı, başka bir ulus grubunun iletişimini durdurarak alınan bilgi (Askerî)

COMINTERN : English Turkish

n. Komintern, Üçüncü Uluslararası (dünyadaki bütün Komünist grupları bir araya getirmek amacıyla
43 yılları arasında Moskova'da kurulan uluslararası bir teşkilat)

COMITIA : English Turkish

n. Roma halk meclisleri, eski Roma’da sulh hakimleri atamak veya yasa çıkarmak için toplanan insanlar meclisi

COMITY : English Turkish

n. nezaket, kibarlık

COMITY OF NATIONS : English Turkish

uluslararası kültür alışverişi

COMITÉ INTERNATIONAL DE LA RADIO : English Turkish

CCIR, radyo ve televizyon yayınlarının uluslararası standartlarını belirleyen dünya çapında bir iletişim teşkilatı

COMIX : English Turkish

n. güldürü, karikatür öyküsü, bize eğlenceli hikaye anlan çizimler dizisi (genellikle dizi olarak yayınlanan ve gazete, kitaplar, dergiler, vs. basılan)

COMMA : English Turkish

n. virgül

COMMA BACILLUS : English Turkish

n. kolera basili, virgül şeklinde basil

COMMA SEPARATED VALUES : English Turkish

Virgülle Ayrılan Değerler, (Bilgisayar) ASCII formatında veritabanı bilgisi saklamak için kullanılan dosya formatı (her giriş veya alan bir virgülle ayrılır ve her yeni dizi yeni bir satırla temsil edilir)

COMMAND : English Turkish

COMMAND.COM dosyası, başlangıç için gerekli olan DOS komut işlemcisini içeren dosya (Bilgisayar)

COMMAND : English Turkish

n. emir; buyruk, komuta, yetki, kumanda, genel kurmay; hakimiyet; kuvvet, güç

COMMAND : English Turkish

v. emir vermek, emretmek; hükmetmek, hakim olmak, komuta etmek, yönetmek, kontrol etmek, hüküm sürmek; buyurmak; tepeden görmek; telkin etmek

COMMAND A LARGE VOCABULARY : English Turkish

zengin kelime dağarcığına hakim olmak, çok büyük sözlüğe hakim olmak

COMMAND CAR : English Turkish

komuta arabası, askeri keşif için kullanılan açık zırhlı araba

COMMAND COM : English Turkish

aşlangıç için gerekli olan DOS komut işlemcisini içeren dosya

COMMAND COMPLEX : English Turkish

karmaşık komuta, büyük birçok ayrı komutalar biriktirisi

COMMAND GUIDANCE : English Turkish

komutalı güdüm, güdümlü füzenin yolunu belirlemek ve uçuş sırasında gerektiği şekilde ayarlamalar yapmak

COMMAND INTERPRETER : English Turkish

komut yorumlayıcı, işletim sisteminin kullanıcı ile iletişim kuran bölümü