English To Turkish
CONFUSIONAL : English Turkish
adj. kafa karıştıran, şaşırtıcı, şaşırtan, anlaşılmaz, aldatıcı
CONFUTABLE : English Turkish
adj. çürütülebilir
CONFUTATION : English Turkish
n. yalanlama, çürütme
CONFUTATIVE : English Turkish
adj. yalanlama ile ilgili, çürütme ile ilgili; aksini kanıtlama görevi olan
CONFUTE : English Turkish
v. yalanlamak, çürütmek, aksini ispatlamak, susturmak
CONFUTER : English Turkish
n. aksini ispat eden kimse, yalanlayan kimse
CONG. : English Turkish
n. "congress (kongre)", Birleşik Devletler'in ulusal yasa yapan bir organı (Senato ve Temsilciler Meclisi'nden oluşur)
CONGA : English Turkish
n. tumba, dans, büyük davul
CONGE : English Turkish
n. ayrılma, ani işten çıkarma (Fransızcadan gelen); bir kişin ayrılması için verilen resmi izin (Fransızcadan gelen); resmi uğurlama
CONGEAL : English Turkish
v. dondurmak, pıhtılaştırmak, donmak, pıhtılaşmak; katılaşmak
CONGEALABILITY : English Turkish
n. dondurabilme, katılaştırabilme; pıhtılaştırabilme, koyulaştırılmış kitle oluşturabilme; sert veya katı olabilme
CONGEALABLE : English Turkish
adj. donabilir, pıhtılaşabilir; katı veya sert olabilir
CONGEALMENT : English Turkish
n. donma, pıhtılaşma, pıhtılaştırma, dondurma
CONGELATION : English Turkish
n. donma, pıhtılaşma, pıhtılaştırma, dondurma, donmuş madde
CONGENER : English Turkish
n. aynı türden şey, türdeş canlı
CONGENERIC : English Turkish
adj. aynı türden olan, benzer, türdeş
CONGENERICAL : English Turkish
adj. türdeş, benzer, aynı türden olan
CONGENEROUS : English Turkish
adj. türdeş, aynı familyadan olan, benzer
CONGENEROUS MUSCLES : English Turkish
adj. aynı hareketli kaslar
CONGENIAL : English Turkish
adj. kafa dengi, uygun, uyumlu, cana yakın, sempatik, hoş
CONGENIALITY : English Turkish
n. cana yakınlık, uygunluk, benzerlik
CONGENIALLY : English Turkish
adv. cana yakın bir halde, efendice, kibarca; hoş bir şekilde, tatlılıkla, nezaketle
CONGENITAL : English Turkish
adj. yaradılıştan olan, doğuştan
CONGENITAL ABNORMALITY : English Turkish
n. kalıtsal bozukluk, doğuştan olan defekt, doğuştan olan rahatsızlık, doğuştan olan özür, doğum sırasında var olan kusur
CONGENITAL DEFECT : English Turkish
n. kalıtım bozukluğu, doğuştan olan rahatsızlık, doğuştan olan özür, doğum sırasında var olan kusur
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani