Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CONTROL POST : English Turkish

n. kontrol noktası

CONTROL PROGRAM : English Turkish

denetim programı, denetleyici fonksiyonlar gerçekleştiren ve diğer bilgisayar programları arasını koordine eden bilgisayar programı

CONTROL ROD : English Turkish

n. kontrol çubuğu, nükleer reaksiyon oranını kontrol etmek için kullanılan çelik veya alümiyumdan yapılmış çubuk

CONTROL ROOM : English Turkish

kumanda odası, uçak hareketlerini denetleme merkezi, havaalanı gözetleme yerinde/ kulesinde bulunan oda

CONTROL SIGNAL : English Turkish

denetim işareti, bir bilgisayarın denetim biriminden alınan ve aktarılan sinyaller

CONTROL STICK : English Turkish

kumanda levyesi, bir uçağın hareketini kontrol etmek için kullanılan çubuk

CONTROL STRUCTURE : English Turkish

kontrol yapısı, bir programın belli bir koşula göre çalıştırılmasındaki değişikliklerden sorumlu olan programlama dilindeki kod kesimi

CONTROL SYSTEM : English Turkish

denetim sistemi, bir şeyi düzenleme veya yönetme sistemi; telaffuz sistemi

CONTROL TOWER : English Turkish

kontrol kulesi

CONTROL UNIT : English Turkish

denetim birimi, faaliyeti yöneten birim

CONTROL VALVE : English Turkish

kontrol valfi, madde akımını denetleyen mekanik aygıt (sıvı, gaz, vs.)

CONTROL WHEEL : English Turkish

levye, bir uçağın direksiyon aygıtı

CONTROLLABILITY : English Turkish

n. kontrol edilebilirlik, bir kimsenin veya bir şeyin denetlenebildiği veya yönetilebildiği derece

CONTROLLABLE : English Turkish

adj. idare edilebilir, yönetilebilir

CONTROLLABLY : English Turkish

adv. denetlenebilir bir şekilde, idare edilebilir bir şekilde, kontrol edilebilir bir şekilde, zapt edilebilir bir şekilde

CONTROLLED : English Turkish

adj. kontrol edilmiş, düzenlenmiş, gözlenmiş; idare edilmiş, bastırılmış

CONTROLLED COMPANY : English Turkish

kontrol edilen şirket, tek bir taraf tarafından kontrol edilen veya hakim olunan şirket

CONTROLLED FIRE : English Turkish

denetimli yangın, kasıtlı olarak yakılan ve kontrol altına alınan yangın

CONTROLLED HIMSELF : English Turkish

kendini tuttu, kendine hakim oldu, kendini tuttu

CONTROLLED PRICE : English Turkish

elirlenmiş fiyat, ayarlanmış fiyat

CONTROLLED THE URGE : English Turkish

dürtüyü kontrol etti, arzuyu bastırdı, kendine hakim oldu

CONTROLLER : English Turkish

n. kontrolör, denetçi, denetmen, muhasebeci, yönetici

CONTROLLER CARD : English Turkish

denetim aygıtı kartı, belirli bir fiziksel aygıtı yöneten genişletme kartı

CONTROLLER OF FOREIGN CURRENCY : English Turkish

yabancı para kontrolörü, döviz ile yapılan iş anlaşmalarını denetleyen hazine bölümü çalışanı

CONTROLLING : English Turkish

n. idare etme