English To Turkish
CUIRASS : English Turkish
n. göğüs zırhı, zırh, solunum aygıtı
CUIRASSIER : English Turkish
n. zırhlı süvari
CUISINE : English Turkish
n. mutfak; yemek pişirme sanatı, ahçılık
CUKE : English Turkish
n. salatalık, (Resmi olmayan) hıyar
CUL : English Turkish
n. cul, sadece tek yöne girişi olan geçit, çıkmaz sokak (çıkışı olmayan sokak)
CUL DE SAC : English Turkish
n. cul de sac, çıkmaz sokak, sonu olmayan, çıkışı olmayan sokak; askeri kuvvetlerin arka taraf dışında tüm yönlerden çevrelenmiş oldukları durum
CULDE SAC : English Turkish
n. çıkmaz, çıkmaz sokak
CULEX : English Turkish
n. culex, sivrisinek
CULICIDE : English Turkish
n. sivrisinek öldürücü zehir, sivrisinekleri ve tatarcıkları öldüren zehir
CULINARY : English Turkish
adj. mutfak ile ilgili, yemek pişirme ile ilgili
CULINARY ART : English Turkish
n. yemek pişirme sanatı
CULKIN : English Turkish
n. bir soyadı; Macaulay Culkin (1980 doğumlu), Amerikalı bir film oyuncusu ("Home Alone {Evde Tek Başına}" filmindeki rolüyle bilinir)
CULL : English Turkish
v. toplamak; seçmek; ıskartaya çıkarmak; işe yaramayan hayvanları öldürmek
CULL : English Turkish
n. toplama, ayırma, ıskarta
CULLED : English Turkish
adj. seçilmiş, seçme; birçok şey arasından seçilen
CULLEN : English Turkish
n. bir soyadı; İskoçya'da bir kasaba
CULLEN SKINK : English Turkish
n. zengin ve lezzetli bir İskoç çorbası (füme mezgit balığı, soğan, patates ve sütle yapılır)
CULLENDER : English Turkish
n. süzgeç
CULLER : English Turkish
n. seçen kimse, bir grup arasından seçen kişi, birçok şey arasından seçen kimse; pazarlanabilir piyasa ürünleri seçen denetçi
CULLET : English Turkish
n. cam kırıntıları, eritilecek cam parçaları
CULLY : English Turkish
n. avanak, safdil, kolayca kandırılabilen kişi; saf kimse; arkadaş
CULM : English Turkish
n. kömür tozu, karbonlu oluşum, kalitesiz antrasit, eklemli ot sapı
CULMINATE : English Turkish
v. doruğa ulaşmak, sonuçlanmak; meridyen üzerinde bulunmak
CULMINATION : English Turkish
n. doruk, zirve; meridyen üzerinde bulunma
CULOTTE : English Turkish
n. pantolon etek, (Fransızcadan) etek pantolon, pantolon-etek; sığır butu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani