Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CULOTTES : English Turkish

n. pantolon etek, etek pantolon

CULPA : English Turkish

n. kusur, (Latince) kabahat, suçluluk, hata, suçlanmaya değer olma niteliği

CULPA LATA : English Turkish

ağır ihmal, ağır kusur, büyük dikkatsizlik veya ihmal (Latince)

CULPABILITY : English Turkish

n. suç, kusur, suçluluk

CULPABLE : English Turkish

adj. suçlu, kabahatli, kusurlu

CULPABLE NEGLIGENCE : English Turkish

ağır ihmal

CULPABLENESS : English Turkish

n. suçluluk, ayıplık, kınanmaya değer olma

CULPABLY : English Turkish

adv. suçlu bir şekilde, kabahatli kimse gibi, suçlu kimse gibi

CULPRIT : English Turkish

n. suçlu, zanlı, sanık, hükümlü

CULT : English Turkish

n. mezhep, tarikat, inanç, tapınma, tutku; heves

CULT FIGURE : English Turkish

n. idol, put

CULT MEMBER : English Turkish

mezhep üyesi, tapma veya inanç sistemi yandaşı, bir kişiye, fikre veya şeye adanmış olan grup üyesi

CULT MOVIE : English Turkish

kült film, büyük sayıda sadık takipçileri olan film

CULT OF PERSONALITY : English Turkish

kişiye karşı kült, saldırgan propaganda kampanyaları aracılığı ile liderin güçlü ve bilge olarak yükseltildiği hükümet (halk meydanlarına, okullara, billboardlara portreler asarak)

CULT-HERO : English Turkish

kült kahraman, kültür kahramanı

CULTIC : English Turkish

adj. külte ilişkin, külte veya kültlere ait veya ilgili

CULTISH : English Turkish

adj. külte ilişkin, dini mezhep ile ilgili; aşırı hayranlık ile ilgili; belli bir konuya derin bağlılık paylaşan grup ile ilgili

CULTISM : English Turkish

n. kültizm, bir kültün dinsel törenleri ve inançları

CULTIST : English Turkish

n. kült üyesi, mezhep üyesi

CULTIVABLE : English Turkish

adj. işlenebilir; ekilebilir

CULTIVATABLE : English Turkish

adj. ekilebilir, önceden hazırlanabilir ve ekilebilir (toprak için); geliştirilebilir veya iyileştirilebilir

CULTIVATE : English Turkish

v. işlemek; ekip biçmek, yetiştirmek; ilerletmek, geliştirmek; kendini adamak, gayret etmek; kazanmaya çalışmak

CULTIVATE FRIENDSHIP : English Turkish

arkadaşlık kurmaya çalışmak, dostluk kurmaya teşvik etmek, arkadaşlığı desteklemek

CULTIVATE LAND : English Turkish

toprağa ekmek, toprak işlemek, çiftçilik yapmak, ürün yetiştirmek

CULTIVATED : English Turkish

adj. işlenmiş, bayındır, ekili; kültürlü, görgülü