Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CULTIVATED FIELD : English Turkish

işlenmiş arazi, sürülmüş toprak, ürün yetiştirmek için hazırlanmış olan tarla

CULTIVATED HIS TALENT : English Turkish

yeteneğini ilerletti, yeteneklerini geliştirdi

CULTIVATED PERSON : English Turkish

görgülü kişi, entelektüel şahıs, kibar kişi, eğitimli kişi

CULTIVATION : English Turkish

n. tarım, ziraat, işleme, yetiştirme, yetişme, terbiye; görgü

CULTIVATION OF LAND : English Turkish

arazi işleme, çiftçilik yapma, toprağı işlemek, ürün yetiştirmek

CULTIVATOR : English Turkish

n. çiftçi, yetiştirici, ekici, saban

CULTURAL : English Turkish

adj. kültürel; ziraat

CULTURAL ATTACHE : English Turkish

kültür ataşesi, yabancı bir ülkenin kültürel konularıyla ilgili eğitilmiş olan diplomatik delege

CULTURAL COMMITTEE : English Turkish

kültür heyeti, çeşitli kültürel etkinliklerden sorumlu olan komite

CULTURAL DECLINE : English Turkish

kültürel çöküş, bir toplumun ahlak ve değerlerinin bozulması

CULTURAL DEGENERATION : English Turkish

kültürel yozlaşma, bir toplumun ahlak ve değerlerinin bozulması

CULTURAL DEPARTMENT : English Turkish

kültür bakanlığı, kültürel konularla ilgilenen bakanlık (sanat, edebiyat, vs.)

CULTURAL HERITAGE : English Turkish

kültürel miras, milli özellikler, bir kültürden miras olarak alınmış özellikler ve gelenekler

CULTURAL REVOLUTION : English Turkish

kültür devrimi, Çin’de
1969 yılları arasında Mao Tse-Tung’un önderliğini yaptığı sosyal ve siyasi devrim

CULTURAL TOURISM : English Turkish

n. kültür turizmi, kültürler hakkında bilgi almak için yolculuk yapmak, kültürler hakkında bilgi sahibi olma amacıyla yapılan turizm, kentsel alanlar, tarihi yerler, büyük şehirler ve onların kültürel olanaklarını gezmek

CULTURAL VALUES : English Turkish

n. kültürel değerleri, belli bir kültürün ahlak kuralları, bir kültürün inançları

CULTURALLY : English Turkish

adv. kültürel olarak, kültürel bakış açısı ile (bir toplunun özellikleriyle ilgili)

CULTURATI : English Turkish

n. culturati, kültür ve sanat ile ilgilenen eğitimli insanlar

CULTURE : English Turkish

n. kültür, medeniyet, medenilik; üretme, yetiştirme, ekim; bakteri kültürü

CULTURE ANALYSIS : English Turkish

kültür analizi, belli bir kültürün incelenmesi

CULTURE AREA : English Turkish

kültür bölgesi, bir ya da birkaç benzer kültürün hakim olduğu bölge

CULTURE LAG : English Turkish

n. kültür eksikliği

CULTURE SHOCK : English Turkish

kültür şoku

CULTURED : English Turkish

adj. kültürlü, aydın, görgülü, üretilmiş, kültive

CULTURED PLANTS : English Turkish

kültür bitkileri, yetiştirilmiş olan bitkiler