Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DEBUGGABLE : English Turkish

adj. hatası ayıklanabilir, yazılım hataları ayıklanabilir, hataları yok etmek ve programı dikkatle kontrol etmek için kontrollü ve aşamalı bir şekilde çalıştırılabilir (özel derleyici kullanarak) (yazılım)

DEBUGGER : English Turkish

n. ayıklayıcı, programlama hatalarını düzelten program, bir kaynak kodunda yazılım hatası bulmak için kullanılan program (Bilgisayar)

DEBUGGING : English Turkish

n. ayıklama, bilgisayar program kodunda hata bulma ve düzeltme için kullanılan metodolojik işlem

DEBULK : English Turkish

v. bir şey içinden kitle çıkarmak, şey içinden kütle veya hacimlik çıkarmak

DEBUNK : English Turkish

v. maskesini düşürmek; kirli çamaşırlarını açığa çıkarmak; açığa çıkarmak, gerçeği göstermek, putları kırmak

DEBUNKER : English Turkish

n. doğruyu gösteren kimse, gerçeği ortaya çıkaran kimse; yalanı ve yanlışı ortaya çıkaran kimse

DEBUREAUCRATIZE : English Turkish

v. bürokratik engelleri ortadan kaldırmak, bürokrasiden arındırmak

DEBURR : English Turkish

v. çapak almak, pürüz gidermek, bir metal parçasının kaba kenarlarını veya çıkıntılarını ortadan kaldırmak

DEBURRING : English Turkish

n. çapak alma, pürüzleri giderme, çapakları ortadan kaldırma

DEBUS : English Turkish

v. araçtan inmek, yük boşaltmak, boşaltmak

DEBUSSY : English Turkish

n. bir soyadı; Claude Debussy (
1918), Fransız bir besteci

DEBUT : English Turkish

n. sahneye ilk çıkış, toplum önüne ilk çıkış; sosyeteye ilk tanıtılış

DEBUTANT : English Turkish

n. sosyeteye ilk kez tanıtılan delikanlı, ilk oyununu oynayan aktör

DEBUTANTE : English Turkish

n. sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız; ilk oyununu oynayan aktris

DEBYE : English Turkish

n. debye, dipol momentleri ölçme birimi

DEC : English Turkish

aralık

DEC. : English Turkish

n. "December (Aralık)", Gregoryan (Miladi) Takvim'in on ikinci ve sonuncu ayı

DECA : English Turkish

pref. on, on kez

DECACHORD : English Turkish

n. decachord, on tane teli olan bir harp türü

DECADAL : English Turkish

adj. on yıla ilişkin, on yıla özgü

DECADE : English Turkish

n. onyıl; onlu grup, onlu takım; onluk

DECADENCE : English Turkish

n. çöküş, yıkılış; gerileme

DECADENCY : English Turkish

n. çöküş, ahlaksızlık; çökme; ruhsal veya ahlaki nitelikler açısından yozlaşmış olma durumu

DECADENT : English Turkish

n. çökmekte olan sanatçı

DECADENT : English Turkish

adj. çökmüş, yıkılmış, çökmekte olan; gerileyen