English To Turkish
BANDERILLA : English Turkish
n. boğa güreşi sırasında boğanın boynuna ve sırtına saplanan süslü dikenli sivri mızrak
BANDERILLERO : English Turkish
n. boğa güreşi sırasında boğanın boynuna ve sırtına mızrak saplayan boğa güreşçisi
BANDEROL : English Turkish
n. bandrol, flandra
BANDEROLE : English Turkish
n. bandrol, flandra
BANDERSNATCH : English Turkish
n. hayali dev, şeytani yaradılışlı hayali bir yaratık; dinamik, yenilikçi, değişimden yana olan, geleneksel olmayan ve genellikle de rahatsız edici alışkanlıkları olan (Lewis Carroll'un "Through the Looking Glass {Aynada}" adlı eserinden)
BANDICOOT : English Turkish
n. bandikut faresi, büyü fare, büyük sıçan (Hindistan ve Sri Lanka'da bulunur)
BANDING : English Turkish
n. köprüleme, (Dişçilik) dişlere diş köprüsü uygulama işlemi
BANDIT : English Turkish
n. haydut, eşkıya, silâhlı soyguncu
BANDITRY : English Turkish
n. haydutluk, soygunculuk, eşkiyalık
BANDLEADER : English Turkish
n. grup lideri (müzik veya dans), bir grubu idare eden kimse (özellikle büyük caz gruplarında veya dans gruplarında)
BANDMASTER : English Turkish
n. bando şefi
BANDOG : English Turkish
n. bekçi köpeği, çoban köpeği
BANDOLEER : English Turkish
n. palaska, fişeklik, omuz kayışı
BANDOLIER : English Turkish
n. palaska, fişeklik, omuz kayışı
BANDOLINE : English Turkish
n. briyantin, ayva tohumları ve diğer bileşenlerle yapılan ve 19 ve 20'nci yüzyıllarda berberler tarafından saça şekil vermek ve saçın parlak görünmesini sağlamak için kullanılmış olan parfümlü yapışkan bir madde
BANDONEON : English Turkish
n. özellikle Latin Amerika'da Tango müziği için popüler olan akordeona benzeyen kare şeklinde bir müzik aleti (Müzik)
BANDONEÓN : English Turkish
n. özellikle Latin Amerika'da Tango müziği için popüler olan akordeona benzeyen kare şeklinde bir müzik aleti (Müzik)
BANDONION : English Turkish
n. özellikle Latin Amerika'da Tango müziği için popüler olan akordeona benzeyen kare şeklinde müzik aletinin büyük olanı (Müzik)
BANDORA : English Turkish
n. gitara benzeyen bas telli müzik aleti
BANDORE : English Turkish
n. gitara benzeyen bas telli müzik aleti
BANDS : English Turkish
n. kuşaklar, belirli din adamları alimler ve avukatların resmî giyeceklerinin yakalarının ön kısmından sarkan iki kuşak
BANDSAW : English Turkish
n. şerit testere
BANDSMAN : English Turkish
n. bando sanatçısı, bandocu
BANDSTAND : English Turkish
n. orkestranın yeri, bando yeri
BANDULU : English Turkish
n. sahte şeyler, çalıntı eşyalar; dürüst olmayan alışverişler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani