Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BANG ON : English Turkish

tamamen doğru, şüphesiz doğru, tam, tamamen, tümüyle doğru

BANG ON TIME : English Turkish

adv. tam zamanında, dakikası dakikasına

BANG ONE'S HEAD AGAINST A WALL : English Turkish

oşuna çırpınmak, olmayacak işe kalkışmak

BANG SENSE INTO SMB : English Turkish

düşünmesini sağlamak

BANG THE DOOR ON : English Turkish

kapıyı suratına çarpmak, imkânsızlaştırmak, bütün kapıları kapatmak

BANG THE DRUM : English Turkish

davulu (vurmalı bir çalgı) çalmak, davula vurmak

BANG UP : English Turkish

adj. mükemmel

BANG UP : English Turkish

v. zarar vermek, hasar vermek, birini pataklamak, birini kötü dövmek; ağır bir şekilde zarar vermek, berbat etmek (örneğin; "He banged up his car {Arabasını berbat etti}")

BANG-UP : English Turkish

adj. (Günlük Kullanım) mükemmel, müthiş, çok iyi, birinci kalite, üstün (örneğin; "That sure was a bang-up party; it may be the best one I've ever been to! {Mükemmel bir partiydi; belki de şimdiye kadar katıldıklarımın en iyisiydi}")

BANGALORE : English Turkish

n. güney Hindistan'da bir şehir

BANGARANG : English Turkish

n. (Jamaika Argosu) curcuna, gürültü, şamata, velvele, rahatsızlık, karışıklık, patırtı

BANGARANG : English Turkish

adj. (Argo) müthiş, mükemmel, harika, harikulade

BANGED AGAINST : English Turkish

-e karşı vurulmuş,
e çarpmış,
e vurulmuş,
e toslamış,
e dalmış

BANGED HIS HEAD AGAINST THE WALL : English Turkish

kafa üstü duvara daldı, kafasının dikine duvara daldı, başını duvara çarptı

BANGED INTO : English Turkish

-e vurdu,
e çarptı,
e girdi,
e tosladı,
e daldı

BANGED ON THE TABLE : English Turkish

masaya vurdu, masayı yumrukladı

BANGED THE DRUM : English Turkish

davula vurdu, davulu çaldı

BANGED UP : English Turkish

mahvolmuş, haşat olmuş

BANGER : English Turkish

n. külüstür araba, sosis

BANGING : English Turkish

n. vurma, dövme, darbe indirme

BANGING ONE'S HEAD AGAINST THE WALL : English Turkish

aşını duvara vurma, başını duvara çarpma; candan bezdiren bir şeyi olumlu sonuç vermeyecek bir şekilde sürekli yapma, havanda su dövme

BANGKOK : English Turkish

n. Bangkok, Taylan'ın (güneydoğu Asya'da bir ülke) başkenti

BANGKOKWALLA : English Turkish

n. Bangkoklu, Bangkok'ta yaşayan kimse

BANGLA : English Turkish

n. Bengalli, Hindistan'ın eski bir vilayeti olan Bengal'de yaşayan kimse; Bengal'in dili

BANGLA-DESH : English Turkish

Bangladeş, güney Asya'da bir ülke