Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BARBERSHOP SINGING : English Turkish

n. hep beraber şarkı söyleme

BARBET : English Turkish

n. kaniş

BARBETTE : English Turkish

n. top kulesi, top siperi, bir hisarda silah ateşlenen platform; bir gemide dönen silah kulesi etrafındaki zırhlı silindir

BARBICAN : English Turkish

n. gözetleme kulesi

BARBIE : English Turkish

n. bir kadın adı

BARBIE : English Turkish

n. barbie

BARBIE DOLL : English Turkish

Barbie bebek, genç kızlar için popüler bir oyuncak bebek markası

BARBIE® : English Turkish

n. çocuklar için kız bebek oyuncak (giyecek ve diğer aksesuarlarıyla satılır)

BARBITAL : English Turkish

n. barbital

BARBITONE : English Turkish

n. barbital

BARBITURATE : English Turkish

n. barbiturat, uyku hapı

BARBITURIC : English Turkish

adj. barbitürik, barbiturat içeren

BARBITURIC ACID : English Turkish

arbitürik asit, sentetik şeffaf bir asit, pek çok yatıştırıcı ilacın yapıldığı madde

BARBITURISM : English Turkish

n. barbitürizm, aşırı barbitür (sakinleştirici veya uyuşturucu ilaç) alınması sonucu oluşan zehirlenme

BARBIZON : English Turkish

n. kuzey Fransa'da bir köy

BARBIZON SCHOOL : English Turkish

Barbizon Okulu, çoğunlukla Barbizon (kuzey Fransa) köyünde çalışmış olan 19'uncu yüzyıl Fransız manzara ressamları grubu

BARBONE : English Turkish

n. bir soyadı; barbone hastalığı, yerel bualo pastörellozu

BARBONE DISEASE : English Turkish

n. evcil bufalo pastörellozu, bir sığır hastalığı

BARBOUR : English Turkish

n. su geç irmez ve yeşil cilalı bir İngiliz ceket markası; bir soyadı; John Barbour (1316?-1395), İskoç papaz ve şair

BARBOUR JACKET : English Turkish

n. Barbour ceket, su geç irmez ve yeşil cilalı bir İngiliz ceket markası

BARBUDA : English Turkish

n. Batı Hint Adaları'nda yer alan bir ada

BARBUDIAN : English Turkish

n. Barbudalı, Antigua ve Barbuda vatandaşı; Antigua ve Barbuda yerlisi

BARBUDIAN : English Turkish

adj. Antigua ve Barbuda'nın veya bu ülke ya da vatandaşlarıyla ilgili, Antigua ve Barbuda'ya özgü

BARBULE : English Turkish

n. bıyık, büyük tüyün kenarlarında bulunan küçük tüyler

BARBWIRE : English Turkish

n. dikenli tel, düzenli aralıklarla sivri çıkıntıları olan tel (çitleme amacıyla kullanılır)