Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BEAUTY PARLOR : English Turkish

güzellik salonu

BEAUTY QUEEN : English Turkish

güzellik kraliçesi, bir güzellik yarışmasının kazananı

BEAUTY SALON : English Turkish

güzellik salonu

BEAUTY SHOP : English Turkish

güzellik salonu, kozmetik mağazası

BEAUTY SLEEP : English Turkish

güzellik uykusu

BEAUTY SPOT : English Turkish

en, güzellik beni, güzel manzaralı yer

BEAUVOIR : English Turkish

n. Simone de Beauvoir, Fransız feminist ve yazar, "The Second Sex (İkinci Seks)" eserinin yazarı; bir soyadı

BEAUX ARTS : English Turkish

güzel sanatlar (resim, heykeltıraşlık vs)

BEAUX YEUX : English Turkish

güzel gözler (Fransızca)

BEAVER : English Turkish

n. kunduz; kastor; yünlü kalın kumaş, sakal, fırça sakal, sakallı adam; miğferin çene kısmı

BEAVER AWAY : English Turkish

harıl harıl çalışmak

BEAVER BUCK : English Turkish

Kanada'nın kâğıt bir doları

BEAVIS AND BUTTHEAD : English Turkish

Beavis ve Butthead, Mike Judge ve Robert Stack tarafından oynanan iki ahmak karakterin maceralarının anlatıldığı popüler bir Amerikan komedi sineması ve animasyon televizyon dizisi

BEBEERINE : English Turkish

n. bitkilerden elde edilen alkaloit

BEBEERU : English Turkish

n. tropikal Amerika'da rastlanan ve yapraklarını dökmeyen defne familyasından sert ve uzun ömürlü ahşap veren bir ağaç türü

BEBOP : English Turkish

n. caz müzik türü

BECALM : English Turkish

v. sakinleştirmek, yatıştırmak

BECALMED : English Turkish

adj. hareketsiz, rüzgârsızlıktan dolayı hareket edememe (yelkenli)

BECAME A CITIZEN : English Turkish

v. vatandaş oldu, vatandaşlığa geçti, vatandaşlığa kabul edildi

BECAME A DRUG ADDICT : English Turkish

uyuşturucu bağımlısı oldu, uyuşturucuya bağımlı hale geldi, uyuşturucunun pençesine takıldı

BECAME A FATHER : English Turkish

aba oldu, çocuğu oldu, bir aile kurdu

BECAME A GREAT SUCCESS : English Turkish

üyük başarı gösterdi, çok başarılıydı

BECAME A LEGEND : English Turkish

efsane oldu, herkes tarafından bilindi, ünlendi, ünlü oldu, namı yayıldı

BECAME A LEGEND IN HIS OWN TIME : English Turkish

kendi zamanında efsane oldu, etrafındakiler onu saygıdeğer biri haline getirdi, hayattayken ünlendi

BECAME A MAN : English Turkish

adam oldu, erkek oldu, erkekliğe adım attı