English To Turkish
CHISEL TRUCK : English Turkish military
İSTİF ARACI:Bak. "fork lift truck"
CHLORACETOPHENONE : English Turkish military
KLORASETOFENON:Elma çiçeği kokusunda bir gaz. Bu gaz, gözyaşı getirir ve gözlerde şiddetli bir yanma hasıl eder. Bundan korunmak için gaz maskesi takılır; gaz maskesi takılmadan tesirini yapmış ise, gözleri soğuk su ile yıkamalıdır
CHLORACETOPHENONE BENZENE : English Turkish military
KLORASETEFENON-BENZEN:Klorasetefenonun benzen veya karbon tetraklorürdeki eriği. Bu eriyik, göz yaşı husule getirmekte kullanılır. Sembolü; CNB dir. Ayrıca bak. "chloracetophenone solution"
CHLORACETOPHENONE-CHLOROFORM-CHLOROPICRIN : English Turkish military
KLORASETOFENON-KLOROFORM-KLOROPİKRİN:Klorasetofenonun, kloroform ve kloropikrin karışımındaki eriği. Bu eriyik, göz yaşı getirmek ve kusturmak için kullanılır. Sembolü CNS dir. Ayrıca bakınız: "chloracetophenone solution"
CHLORAMINE-T : English Turkish military
KLORAMİN-T:Kalıcı harp gazlarını (persistant war gases) ortadan kaldırmak için kullanılan, suda erir, beyaz renkli, toz veya kristal kimya maddesi. Bu madde istikrarsız ve pahalıdır
CHLORATE CANDLE : English Turkish military
KLORAT MUMU:Yakıldığı zaman havaya serbest oksijen bırakan kimya maddeleri bileşimi
CHLORIDE OF LIME : English Turkish military
KİREÇ KAYMAĞI:Bak. "bleaching material"
CHLORINATED HYDROCARBON : English Turkish military
KLORLU HİDROKARBON:Klor, hidrojen ve karbondan mürekkep sıvı bir karışım. Örneğin, "trikloretilen" ve "perkloretilen", özel surette imal edilmiş teçhizat için bir temizleme eriyiği olarak kullanılır. Bunlar, sentetik kuru temizleme eriyikleri olarak kullanılır
CHLORINATIOL : English Turkish military
KLORLAMA:Klorla birleştirme veya klor birleşikleri ile dezenfekte etme, içine suyunu kalsiyum hipoklorit ile muamele ederek steril hale getirme
CHLORINE : English Turkish military
KLOR:Göz, burun, boğaz ve akciğerlere zararı dokunan, yeşilimsi sarı renkte, tahriş edici zehirli gaz. Bu gaz, ölüme sebep olabilir. Sembolü Cl dir
CHLOROPICRIN : English Turkish military
KLOROPİKRİN:Buharı akciğerler için çok muharriş olan ve kusma, öksürme ve ağlamaya sebebiyet veren renksiz sıvı. Kloropikrinin kokusu sinek kağıdına veya meyan köküne benzer. Sembolü PS dir
CHLOROSULPHONIC ACID : English Turkish military
KLORSÜLFONİK ASİT:Cilt üzerinde bir ürperme husule getiren, gözleri tahriş eden, tütücü, renksiz sıvı. Klorsülfonik asit, sis perdesi meydana getirmede kullanılır. Kimyadaki adı "sülfür trioksitklorsülfonik asit" tir. Sembolü FS dir
CHOKE RING : English Turkish military
GAZ TIKAMA HALKASI:Bazı tepmesiz silahların yanma hazinelerinde, gaz kaçırmaya engel olmak için faydalanılan madeni halka. Diğer tip tepmesiz silahlarda bu işi "throat ring", "throat block" ve "restricting plug" parçaları yapar
CHOKING AGENT : English Turkish military
BOĞUCU GAZ:Nefes borularını ve akciğerleri tahriş eden ve iltihaba sebep olan, zayiat verdirici gaz. Fosgen, bu tip gazlardan bir örnektir
CHOP : English Turkish military
HAREKAT KONTROLUNUN DEĞİŞMESİ; CHOP:Bir kuvvet veya birliğe ait harekat kontrol sorumluluğunun, bir harekat kontrol makamından bir başkasına geçtiği gün ve saat (ortalama Greenwich saati). Ayrıca bakınız: "change of operational control"
CHORACETOPHENONE SOLUTION : English Turkish military
KLORASETOFENON ERİĞİ/SOLÜSYONU:Klorasetofenonun, personele karşı püskürtülen ve zayıf (CNB) ve şiddetli (CNS) neviden iki eriğinden biri
CHORD : English Turkish military
KİRİŞ:Bir eğriyi iki noktada kesen doğru çizgi. Bir eğri olan mermi yolunun tabanını teşkil eden düz çizgi. Bir şose üzerindeki virajın iki ucunu birleştiren düz hat. Bir uçağın taşıyıcı satıhlarından birinin ön ve arka kenarlarını birleştiren düz hat
CHRONIC DOSE : English Turkish military
KRONİK DOZ:Biyolojik kurtulmanın mümkün olabileceği durumlarda absorve edilen radyasyon dozu. Kronik dozun sadece patlamayı müteakiben geçen 24 saat sonra oluşan absorbsiyon olduğu ihtiyari olarak kabul edilmiştir
CHRONIC RADIATION DOSE : English Turkish military
KRONİK RADYASYON DOZU:Uzun bir süre, fasılalı veya sürekli alınan iyonlaştırıcı radyasyon dozu. Kronik radyasyon dozu radyasyon hastalığı ve ölüme neden olacak kadar yüksek olabilir, ancak alçak dozda alınırsa akut hücresel zararın büyük bölümü iyileştirilebilir. Ayrıca bakınız: "acute radiation dose", "radiation dose rate"
CHRONOGRAPH : English Turkish military
KRONOGRAF:Kısa zaman fasılalarını kaydeden alet
CHUFFING : English Turkish military
GURULTULU YANIŞ:Bazı roketlerde fasılalı ve intizamsız bir gürültü ile yanış özelliği
CHUGGING : English Turkish military
GÜRÜLTÜLÜ YANIŞ:Bak. "cuffing"
CHURCH CALL : English Turkish military
AYİN BORUSU, İBADET BORUSU:Kilisede bir ibadet veya ayinin başlamak üzere bulunduğunu bildirmek için boru ile verilen işaret
CIFAX : English Turkish military
ŞİFRELİ MAKSİMİLİ:Sabit şekillerin şifrelenmesi ve açılması işlemi
CINE-THEODOLITE : English Turkish military
SİNE-TEODOLİT (HV.):Güdümlü füze deneylerinin balistik aletlerden de faydalanılarak yapılmasında kullanılan çok hassas optik alet. Sineteodolit; uçuş halindeki bir füzenin mevkiini kontrol için çeşitli tertipte çifter çifter kullanılır. Alet istikamet ve yükseklik açılarını, nişan istikametinin bir şemasıyla birlikte kaydeden, böylece takip hatalarını önlemek ve gerçek hedef istikametini tespit etmek imkanı veren, rasat tipi, sıhhatli bir ölçme cihazından ibarettir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani