English To Turkish
CROSS LOADING (PERSONNEL) : English Turkish military
ÇAPRAZ YÜKLEME:Birliklerin iki veya daha fazla çıkartma veya hava indirme bölgesinde çıkartılabilecek ya da indirilebilecek Şekilde bindirilerek, sevk sırasında birlik bütünlüğünün sağlandığı bir yükleme/bindirme sistemi. Bknz. "loading"
CROSS PURCHASE : English Turkish military
TEK KUVVETÇE SATINALMA:Bir malzemenin üç kuvvet hesabına tek kuvvet komutanlığı tarafından satın alınması işlemini ifade eden terim. Buna "single department purchase" de denir. Ayrıca bakınız: "purchase"
CROSS SERVICING (NATO) : English Turkish military
KARŞILIKLI HİZMET:Bir kuvvet veya milli unsur tarafından diğer bir kuvvet veya milli unsur için yapılan ve bu nedenle bedeli istenebilen bir hizmet
CROSS STACK : English Turkish military
ÇAPRAZ İSTİF:İstifin mukavemetini arttırmak için sandık veya benzeri ambalajları alttaki sırada bulunanlarla dikey açı teşkil edecek şekilde dizmek
CROSS TALK : English Turkish military
SES KARIŞMASI:Yanyana duran iletkenlerde manyetik veya elektrostatik endüksiyondan ileri gelen karışım. Bu karışımda bir iletkendeki sinyaller arzu edilmeden diğer iletkende veya iletkenlerde de meydana gelir
CROSS TELL : English Turkish military
ÇAPRAZ BİLGİ AKTARIMI:Aynı harekat düzeyindeki tesisler arasındaki bilgi aktarımı. Bknz. "track telling"
CROSS TIE : English Turkish military
BAĞLANTILI İSTİF YAPMAK:İkmal maddeleri sıralarını çapraz istifte olduğu gibi birbirine dik şekilde üst üste koymak. Bu usulün çapraz istiften tek farkı, çapraz sıranın iki veya daha çok sıradan sonra konmasıdır. Bknz. "cross stack"
CROSS WIND : English Turkish military
YAN RÜZGARI:Gözetleyici hedef hattına veya uçuş istikametine dik esen rüzgar. Buna "Flank Wind" de denir
CROSS-HAIRS : English Turkish military
ÇAPRAZ KIL:Aynı maksat için kullanılan fakat çapraz teşkil etmeyen hatlar
CROSS-SECTION : English Turkish military
KESİT:Bir cismin düz kesildiği zaman meydana çıkan düzlemin şekli. Örneğin, bir kürenin her kesiti daire şeklinde ortaya çıkar. CROSS SERVICING (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):KUVVETLERARASI HİZMET:Bir kuvvet tarafından başka bir kuvveti desteklemek üzere yapılan ve bedeli desteği alan kuvvet tarafından ödenen bir hizmet. Bknz. "servicing", "support"
CROSSING : English Turkish military
GEÇİŞ:Hava önlemesinde "... dan... a/e geçiyorum" anlamına gelen bir terim
CROSSING AREA : English Turkish military
GEÇİŞ SAHASI:Bir komutanın kontrolundaki birkaç komşu geçiş bölgesi
CROSSING TARGET : English Turkish military
YANDAN GEÇEN HEDEF:Nişan hattını, herhangi bir açı teşkil edecek şekilde, çaprazvari kesen hareket halindeki hedef. Böyle bir hedefe ateş ederken, hedefin takip ettiği yol ile merminin buluşması için hedefin ilerisine veya önüne ateş edilir
CROSSOVER POINT : English Turkish military
HAVA ÖNLEME GEÇİŞ NOKTASI:Hava savaş sahası içindeki bir hedefin hava önleme hedefi olmaktan çıkıp yerden havaya füzelerin hedefi haline geldiği uzaklık
CROSSROAD : English Turkish military
YAN YOL:Bir ana yoldan iki yana doğru uzanan yol
CROSSROADS : English Turkish military
YOL KAVŞAĞI:İki veya daha çok yolun birleştiği yer
CROUCH AND RUN TRENCH : English Turkish military
EĞİLEREK KOŞMA HENDEĞİ:
CRUISE MISSILE : English Turkish military
KRUZ FÜZESİ:Uçuş yolunun büyük bir kısmını arazi konturlarını takib ederek kateden bir güdümlü füze. Kaldırıcı kuvvet olarak havanın dinamik tepkisine çekişi dengelemek için de itici kuvvetlere dayanmaktadır
CRUISER : English Turkish military
KRUVAZÖR:Bir muharebe gemisinden daha süratli, fakat daha küçük ve daha hafif olarak silahlandırılmış ve zırhlandırılmış harp gemisi. Bir kruvazör bir destroyerden daha büyüktür ve daha ağır silahlarla teçhiz edilmiştir. Ayrıca bakınız: "non-capital ship"
CRUISING ALTITUDE : English Turkish military
SEYİR İRTİFAI; SEYAHAT İRTİFAI:İki nokta arasındaki bir uçuşun sabit bir irtifa muhafaza edilecek bir kısmı için planlanan ve deniz seviyesi üstünde fit olarak ölçülen bir uçuş irtifaı
CRUISING RADIUS : English Turkish military
SEYAHAT YARIÇAPI; SEYİR YARIÇAPI:Bknz. "radius of action"
CRUSADER : English Turkish military
CRUSADER (F-8):Düşman hava araçlarını önleyip tahrip etmek ve kıta desteği sağlamak için uçak gemilerinden faaliyette bulunacak şekilde imal edilmiş, tek motorlu, tek kişilik her türlü havada harekete elverişli ses üstü jet avcı uçağı, Silahları arasında Sidewinder füzeler, roketler ve toplar bulunmaktadır. Havada yakıt ikmali yapabilir. Bu uçağın her türlü havada hareket veya keşif kabiliyetine sahip diğer modelleri de vardır. F-8 olarak adlandırılır
CRUTCH : English Turkish military
KALIP DESTEĞİ:Üst kısmında çapraz bir parçası bulunan dik bir kereste. Bu kereste bir galerinin kazılması sırasında dikmeler konuluncaya kadar başlıkları tutmaya yarar
CRYOGENIC LIQUID : English Turkish military
DONDURUCU SIVI:Sıvı oksijen, nitrojen ve argon gibi çok düşük sıcaklıklardaki sıvılaştırılmış gazlar
CRYOGENICS : English Turkish military
SOĞUTMA TEKNİĞİ (HV.):-150°C (-238°F) altındaki ısı ile ilgili fizik olaylar konusu. "Cryogenics" veya eşanlamlı deyim olan "Cryogeny" daha geniş bir ifadeyle çok düşük ısı elde etme metodlarını ifade eder. CRYPTANALYSIS (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU):KRİPTO ANALİZİ:Kriptolamada kullanılan anahtarı bilmeksizin kriptolanmış bir metni normal bir metin haline getirmek için uygulanan adım ve işlemler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani