Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CURB WEIGHT : English Turkish military

ARAÇ AĞIRLIĞI:Bir kara aracının yük ve kullanan personel hariç olmak üzere, yakıtı, yağlar, soğutucu ve araç üstü avadanlığıyla birlikte ağırlığı

CURFEW PERIOD : English Turkish military

DOLAŞMA YASAĞI SÜRESİ:Yetkili makam tarafından tespit edilen bir süre. Belirli askeri ve sivil şahısların bu süre içinde emredilen bölgelere girmeleri veya bu bölgeler içinde dolaşmaları yasaktır

CURING : English Turkish military

KÜRLEME:Beton döküldükten sonra, hidrasyon sırasında su kaybının önlenmesi için betonu sulama, kimyasal madde, buhar veya ıslak örtü tatbiki suretiyle yapılan işlem

CURRENCY : English Turkish military

GÜNCELLİK:Bir harita veya şemanın belirli bir zamanda eldeki en iyi bilgilerle karşılaştırılarak güncel hale getirilmiş olma durumu.
Bir ülkenin kullanılmakta olan parası.
Yürürlük meriyet; Akış, hadiselerin akışı.
Askeri para, işgal parası. Bknz. "military currency"

CURRENT : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ:

CURRENT APPROPRIATION : English Turkish military

CARİ TAHSİSAT:Sözleşmeye bağlanma ve sarf maksadıyla o gün için elde bulunan bütçe ile ayrılmış tahsisat

CURRENT FILES : English Turkish military

GÜNLÜK DOSYALAR; YÜRÜRLÜKTEKİ DOSYALAR:Günlük idari işlerin, yürütülmesinde sık sık müracaat edilen ve bu sebeple yürürlükteki dosya yerinde muhafaza edilen dosyalar

CURRENT FILES AREA : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEKİ DOSYA YERİ:Dosya açan bir büro veya idari birlik tarafından kullanılan dosya yeri, dolap veya oda; veya bir merkezi kayıt birliğinin dosya yeri

CURRENT FORCE : English Turkish military

MEVCUT KUVVET; ELDE BULUNAN KUVVET:Mevcut kuvvet fiilen varolan kuvvet yapısını ve/veya varolan ihtiyaçları karşılamak için yapılacak olan personel teminini temsil eder. Bu hareket ve olasılık plan ve emirlerin temelidir. Bknz. "force", "Intermediate Force Planning Level", "Minimum Risk Force", "Planning Force", "Programmed Forces". CURRENT INTELLIGENCE (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU):CARİ İSTİHBARAT:Bir değerlendirme veya yorumu tamamlamak için genellikle derhal iletilmesi gereken, acil ihtiyaçlarla her tür. ve şekildeki istihbarat

CURRENT INTELLIGENCE (NATO) : English Turkish military

CARİ İSTİHBARAT:Gerek stratejik gerekse taktik düzeydeki`mevcut durumu gösteren istihbarat. Bknz. "basic intelligence", "intelligence"

CURRENT SERIES : English Turkish military

YÜRÜRLÜKTEKİ SERİ; KULLANILMAKTA OLAN SERİ:

CURRENT UNFILLED DEMAND : English Turkish military

HALEN KARŞILANMAMIŞ TALEP:Verilmesi gereken fakat henüz verilmemiş bulunan ikmal maddeleri. Buna "due out" da denir

CURRICULUM VITAE (C. V.) : English Turkish military

ÖZGEÇMİŞ; TERCÜME-İ HAL:

CURTAIN DOOR : English Turkish military

GAZ KAPISI:Kimya taarruzlarına karşı kullanılan gaz geçmez sığınaklarda (gasproof shelter) bir battaniye parçası veya diğer bir malzemeden yapılmış gaz geçirmez kapı. Bunun "blanket door" de denir

CURTAIN OF FIRE : English Turkish military

ATEŞ PERDESİ:Bir saha veya hat boyunca tesis edilen ateş perdesi veya engeli. Bir ateş perdesi, genellikle, taarruz eden kuvvetleri düşman taarruzu veya gözetlemesinden korumak için tesis edilir

CURVE OF PURSUIT : English Turkish military

TAKİP KAVİSİ (EĞRİSİ):Hareket halinde bir hedefe taarruz eden bir avcı uçağının uygun nişan toleransını muhafaza ederek çizdiği yay biçimi uçuş yolu

CUSHION : English Turkish military

ACİL İHTİYAÇ PAYI:

CUSP : English Turkish military

KIYI ÇIKINTISI:Bir kıyı boyunca, dalga tesiriyle denize doğru uzanmış burunlar halinde teşekkül eden çakıl yığınları

CUSTODIAL GUARD : English Turkish military

GARDİYAN:Bir ıslah tesisinde mevcut mahkumların muhafaza ve kontrolunu temin maksadıyla devamlı veya geçici olarak görevlendirilmiş bir şahıs veya grup

CUSTODIAL OFFICER : English Turkish military

MAL DEFTER SUBAYI; MAL SORUMLUSU:Bir garnizon, kamp veya askeri mevkide bulunan ve kendi birliğine
bazen birkaç birliğe verilmiş ordu malları için senet imzalayan subay. Bu subay malların kullanılmasına artık ihtiyaç kalmayınca bu malların dağıtım yapan subaya iadesinden bu arada meydana gelen eksikliklerden sorumludur

CUSTODIAL PERSONNEL : English Turkish military

MUHAFAZA PERSONELİ:Disiplin cezaevi, ıslah merkezi veya diğer hapis yerlerinde muhafaza görevi olan personel

CUSTODY : English Turkish military

NEZARET:Silahların ve parçalarının kontrolü, nakil ve taşınması sorumluluğu ve bunların muhafaza edildiği, yerlere girebilme yetkisi. Nezaret aynı zamanda silahları ve parçalarıyla ilgili sorumluluğun idamesini de kapsar

CUSTOMER SHIP : English Turkish military

MÜŞTERİ (ALICI) GEMİSİ:Bir bütünleme birliğinde nakledilen personel ve/veya ikmal maddelerini alan gemi

CUSTOMS OF THE SERVICE : English Turkish military

MESLEKİ ÖRF VE ADETLER; ASKERİ ÖRF VE ADETLER:Kanun ve yönetmeliklerle tespit edilmemiş, fakat gelenek ve adetlerin muteber bir kuvvet haline getirdiği askeri örf, adet ve usuller

CUT : English Turkish military

TAPAYI TANZİM ETMEK; BİR TAPAYI,. AYARLAMAK: