English To Turkish
DROP HEIGHT : English Turkish military
ATLAMA YÜKSEKLİĞİ:Atma bölgesi ile uçak arasındaki dikey mesafe. Bak. "altitute"
DROP MASTER : English Turkish military
İRTİBATÇI:Bir paraşütle atlama sırasında, pilot ile grupbaşı arasında gerekli bilgiyi getirip götüren hava mürettebatından bir şahıs. Bak. "air dispatcher (cargo) "
DROP MESSAGE : English Turkish military
HAVADAN ATILAN MESAJ:Bir kara veya suüstü birliğine havadan atılan mesaj
DROP OR DROPPING ZONE : English Turkish military
ATMA BÖLGESİ:Hava indirme birliklerinin, teçhizatın veya ikmal maddelerinin atıldığı belirlenmiş bir bölge
DROP TEST : English Turkish military
PARAŞÜT AÇILIŞ DENEMESİ:Bir paraşüte bir manken bağlanarak uçaklardan atılması suretiyle yapılan deneme
DROP TRACK : English Turkish military
TAKİPTEN VAZGEÇMEK:Bir hava önlemesinde, belirli bir takip yapan ve rapor verme sorumluluğu bulunan bir birliğin takipten vazgeçip artık rapor etmemesi. Takipte alakalı diğer birlikler rapor vermeye devam edebilirler
DROP ZONE : English Turkish military
ATMA BÖLGESİ, ATLAMA BÖLGESİ:Hava indirme kıtalarının, teçhizat ve ikmal maddelerinin paraşütle atıldıkları veya ikmal maddeleri ve teçhizatın serbest düşüşle bırakabildikleri belirli bir bölge
DROPPABLE FUEL TANK : English Turkish military
ATILIR BENZİN DEPOSU:Fazla benzin taşımak maksadıyla, bir uçağın takılabilen benzin deposu. Bu depo, boşaldıktan sonra atılır. Bazen kalıp benzinle doldurulur ve sıçrayıcı bir yangın bombası olarak da kullanılır. Bak. "fire bomb"
DROPPAGE : English Turkish military
BORÇ KESİNTİSİ:Bir alacaklıya verilen paranın tamamı üzerinden kesilen ve ilgili tahsisat miktarına dahil edilmeyen para
DROPPING ANGLE : English Turkish military
BOMBA SALIŞ AÇISI:Uçak-hedef hattı ile, bombanın salıverildiği anda uçaktan yere indirilen düşey hat arasındaki açı. Buna "range angle" de denir
DROPPING GROUND : English Turkish military
RAPOR ATMA YERİ:Uçaklardan karadaki kıtalara haberlerin atıldığı mevki. Bak. "drop zone"
DRUM : English Turkish military
TAMBURA:Bazı tip makineli tüfeklerde ve tepkisiz toplarda, içerisine mermi konulan silindir şeklindeki şarjör
DRUM STORAGE : English Turkish military
BİDONLU DEPOLAMA:Bidonlara doldurularak depolanan sıvı ikmal maddeleri
DRY ADIABATS : English Turkish military
KURU ADYABATLAR:Bak. "adiabatic chart"
DRY CAMP : English Turkish military
SUSUZ KAMP:Su bulunmayan bir yerde kurulan geçici kamp. Hava şartları, müşkül ve yorucu arazi, tehlike veya erleri bitkin duruma getiren aşırı yorgunluk hallerinde, zaruri olarak bu gibi yerlerde de kamp kurulabilir
DRY CARGO : English Turkish military
KURU YÜK, KURU HAMULE:Soğuk hava depolarında muhafaza edilen yüklerden başka herhangi bir yük. Döküm halinde nakledilen sıvılar bu gibi yüklerden hariç, ambalajlı sıvılar ise bunlara dahildir
DRY EMPLACEMENT : English Turkish military
KURU FÜZE MEVZİİ (HV.):Fırlatma sırasında su ile soğutma tedbirleri alınmamış bir fırlatma mevzii
DRY FROZEN GROUND : English Turkish military
DONMUŞ KURU TOPRAK:Isı derecesi 0 santigradın altında bulunmakla beraber buz tutmamış toprak
DRY FUEL ROCKET : English Turkish military
KURU YAKITLI ROKET (HV.):Süratle yanan bir barut birleşimi kullanılan roketi özellikle bir servo roket olarak kullanılır
DRY GAP BRIDGE : English Turkish military
KURU YERLERE KURULAN KÖPRÜ:Su olmayan bir açıklığı birleştirmek için kullanılan sabit veya taşınabilir köprü. Örneğin; tanksavar çukurları, yol kraterleri
DRY MIX : English Turkish military
KURU KARIŞIM:Hacim itibarıyla, 2 kısım kireç kaymağı ve 3 kısım toprak, kum, kül veya benzeri bir maddeyi ihtiva eden, bulaşıcı maddelerden temizleme karışımı
DRY POINT : English Turkish military
ARITILMAMIŞ SU DAĞITIM YERİ:Hiç bir su tasfiye cihazı bulunmayan su dağıtma yeri
DRY RUN : English Turkish military
TAKLİT ATIŞ EĞİTİMİ:Herhangi bir taklit atış eğitimi
DRY START : English Turkish military
KURU ÇALIŞTIRMA, BOŞTA ÇALIŞTIRMA (HV. ):Sıvı yakıtlı bir roket motorunu, yakıtla soğutulan tüpler daha önceden doldurulmadan çalıştırma
DRY STORAGE : English Turkish military
KIZAĞA ÇEKME:Gemi veya ordu deniz vasıtalarının (floating equipment) karaya çekilmek suretiyle muhafazası
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani