English To Turkish
FLASH RECONNAISSANCE : English Turkish military
IŞIK GÖZETLEMESİ:Düşman silahlarının yerini bu silahların aleviyle tayin etmek için yerdeki gözetleme noktalarından veya uçaktan yapılan gözetleme
FLASH RED : English Turkish military
KIRMIZI IŞIK:Bak. "flash" ve "air raid warning condition"
FLASH REDUCER : English Turkish military
ALEV KESİCİ:Ağız alevini azaltmak için, sevk barutu ile birlikte kullanılmak üzere ayrı olarak verilen bir kimya maddesi
FLASH REPORT : English Turkish military
IŞIK RAPORU:Kullanılmayacaktır. Bak. "inflight report"
FLASH SHORT BASE : English Turkish military
HESAPLA KESTİRİLMİŞ NOKTA:Bak. "computed intersection"
FLASH SUPPRESSOR : English Turkish military
ALEV GİZLEYİCİ:Yanan sevk edici gazların namlu ağzından çıkarken meydana getirdikleri ışık veya alev miktarını azaltmak üzere silah namlusu ağzına takılan cihaz. Ayrıca bakınız: "flash hider"
FLASH TO BANG TIME : English Turkish military
ALEV SES FASILASI (ARASI):Ateş etmekte olan bir silah alevinin gözle görülmesi ile aynı silahtan çıkan patlama sesinin duyulması arasında geçen zaman
FLASH VENTED ELECTRIC SQUIB : English Turkish military
DELİKLİ ELEKTRİKLE ATEŞLEYİCİ:Bak. "electric squib"
FLASH WHITE : English Turkish military
BEYAZ IŞIK:Bak. "flash" ve "air raid warning condition"
FLASH-BANG : English Turkish military
ALEV-SES FASILASI:Bak. "flash to bang time"
FLASH-BLUE : English Turkish military
MAVİ IŞIK:Bak. "flash" ve "air raid warning condition"
FLASH-BURN : English Turkish military
NÜKLEER YANIK, ALEV YANIĞI:Isı radyasyonuna aşırı derecede maruz kalan çıplak deride oluşan yanıklar
FLASH-DEFILADE : English Turkish military
ALEV GİZLEMESİ:Bir silah mevziindeki atış alevlerinin, araya giren bir tepe veya bir dere yamacı gibi, herhangi bir engel vasıtasıyla, düşman gözetlenmesinden saklanması
FLASHLESS NONHYGROSCOPIC POWDER : English Turkish military
RUTUBET ALMAZ ALEVLİ BARUT:Kolay rutubet almayan, rutubeti muhafaza etmeyen ve yandığı zaman alev vermeyen dumansız barut. Bu barut genellikle mermilerde sevk barutu olarak kullanılır. Buna "FNH powder" da denir
FLAT : English Turkish military
SOLUK:Fotoğrafçılıkta kontrast eksikliği olan
FLAT FIRE : English Turkish military
YATIK MERMİ YOLLU ATIŞ:Bak. "flat trajectory fire"
FLAT PAD : English Turkish military
YASSI TABAN YASTIĞI (HV.):Yüzü yassı vaziyette duran veya bu şekilde imal edilmiş bir fırlatma taban yastığı.. Bu yastık; gemilere mahsus yalpalayan, baş-kıç vuran ve kalkıp inen fırlatma platformundan farklıdır. Ayrıca bakınız: "motion simulator"
FLAT PALLET : English Turkish military
DÜZ PALET:Tek veya çift satıhlı ve altında bağlantıları bulunan palet. Ayrıca bakınız: "pallet"
FLAT SPIN : English Turkish military
DÜZ VİRİL:Bir uçuş vaziyeti. Bu vaziyette sürat kaybeden bir uçak, kendi dikey ekseni etrafında döner ve oldukça düz bir vaziyette kalarak açılır
FLAT TRAJECTORY : English Turkish military
YATIK MERMİ YOLU:Dikey bükülmesi az mermi yolu
FLAT TRAJECTORY FIRE : English Turkish military
YATIK MERMİ YOLLU ATIŞ:Belirli bir mesafe veya belirli bir yükseliş açısı ile yapılan ateş. Böyle bir atışta merminin uçuş yolu hemen hemen düz bir hattır. Buna "flat fire" da denir
FLAT TRAJECTORY WEAPON : English Turkish military
YATIK MERMİ YOLLU SİLAH:Mermileri havada küçük bir eğri çizerek hemen hemen düz bir hat halinde atan silah. Genel olarak makinalı tüfek ve tüfek birer yatık mermi yollu silahtır
FLATTED CARGO : English Turkish military
SİNTİNE YÜKÜ:İlerde kullanılmak üzere ambarların dibine yerleştirilerek döşemelik ve panyol tahtaları ile örtülen yük. Sintine yüküne zarar vermeden hareket edebilecek araçların, yüklenmesi için genellikle bu çeşit yükün üstünde boş yer bulunur. Sintine yükü, çoğu zaman safra vazifesi görür. Buna bazen"understowed cargo" da denir. Ayrıca bakınız: "cargo"
FLATTEN OUT : English Turkish military
UÇAĞI DÜZELTMEK:Bir uçağı, çıkış veya dalıştan sonra yere paralel vaziyette uçurmak
FLEET : English Turkish military
FİLO, DONANMA:Gemiler, uçaklar, deniz piyade kuvvetleri ve kıyıda üslenmiş tesis ve/veya unsurlardan oluşan birlik. Hem hareket hem de idare kontrolu ifade eden bir komutan veya başkomutanın emir ve komutası altındaki gemilerden oluşan bir birlik. Ayrıca bakınız: "major fleet", "numbered fleet"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani