English To Turkish
BEING HONORED WITH : English Turkish
ile onurlandırılma, ile şereflendirilme
BEING HOSPITALIZED : English Turkish
hastanelik olma, tıbbi bakım için hastaneye kabul edilme
BEING HURT : English Turkish
yaralanma, yaralanmış olma, kırılma, kırılmış olma, kırgın olma, aşağılanma, aşağılanmış olma
BEING IMMOBILIZED : English Turkish
hareketsiz olma, devinimsiz olma, saplanmış olma, hareket edememe durumunda olma
BEING IMPAIRED : English Turkish
ozulma, bozulmuş olma, yaralanma, yaralanmış olma, hasarlı olma, hasarlanmış olma
BEING IMPUDENT : English Turkish
arsız olma, edepsiz olma, küstah olma, yüzsüz olma, saygısızca davranma
BEING IN DEMAND : English Turkish
talepte olma, talep edilme, istenilme, istenilen olma, aranan olma, popüler olma, gözde olma
BEING IN HEAT : English Turkish
kızgın olma, kızmış olma, azma, azmış olma, cinsel ilişki için hazır olma, çiftleşme dönemi gelmiş olma (dişi hayvanlarda)
BEING IN LOVE : English Turkish
n. aşıklık
BEING IN NEED OF : English Turkish
-sı ihtiyacında olma,
ya ihtiyacı olma,
yı isteme,
yı talep etme
BEING IN THE MIDDLE : English Turkish
n. ortada olma
BEING IN THE SAME BOAT : English Turkish
aynı gemide bulunma, aynı kaderi paylaşma, aynı sorunlarla karşı karşıya olma, aynı durumda olma
BEING INCLUDED : English Turkish
dâhil edilme, sayılma, içerilme, kapsanma, kapsam içine alınma
BEING INJURED : English Turkish
yaralı olma, yaralanma, yaralanmış olma, aşağılanmış olma, aşağılanma, kırgın olma, incitilme, incitilmiş olma
BEING INSULTED : English Turkish
aşağılanma, aşağılanmış olma, küçümsenme, küçümsenmiş olma
BEING INTERESTED : English Turkish
n. ilgilenme
BEING INTERESTING : English Turkish
n. ilginçlik
BEING INTERRUPTED : English Turkish
kesilme, kesilmiş olma, araya girilmiş olma, rahatsız edilme, rahatsız edilmiş olma
BEING INVESTIGATED : English Turkish
araştırılma, araştırılmış olma, incelenme, incelenmiş olma, kontrol edilme, kontrol edilmiş olma
BEING JUDGEABLE : English Turkish
yargılanabilir olma, yargılanmaya uygun olma
BEING JUDGED : English Turkish
yargılanma, yargılanmış olma, bir ceza mahkemesinde yargılanma; karar verilme, hüküm verilme, hüküm verilmiş olma, değerlendirilmiş olma
BEING KEPT : English Turkish
tutulma, tutulmuş olma, saklanma, saklanmış olma, korunma, korunmuş olma; önleyici tedbirleri alma
BEING KILLED : English Turkish
öldürülme, öldürülmüş olma, katledilme
BEING KOSHER : English Turkish
turfa olmayan, Musevi din kurallarına göre hazırlanmış yiyecek veya içecek; kabul edilebilir olma, fit olma; onurlu olma, şerefli olma, dürüst olma
BEING LATE : English Turkish
n. geri kalma, geç kalma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani