English To Turkish
BEING CRACKED : English Turkish
çatlamış olma, çatlak olma, ayrılmış olma, yarılmış olma
BEING CREATED : English Turkish
yaratılma, yaratılmış olma, yapılma, yapılmış olma, icat edilmiş olma, üretilmiş olma, oluşturulmuş olma
BEING CRUCIFIED : English Turkish
çarmıha gerilme, çarmıha gerilmiş olma, çarmıha çakılarak öldürülmüş olma; eziyet edilmiş olma, zulüm görmüş olma, işkence edilmiş olma
BEING CRUSHED : English Turkish
ezilme, ezilmiş olma, sıkılma, sıkılmış olma; aşırı güç uygulanma, aşırı güç uygulanmış olma; aşağılanma, aşağılanmış olma
BEING CUT : English Turkish
kesilme
BEING CUT-OFF : English Turkish
kesilme, kesilmiş olma, kesintiye uğratılma, kesintiye uğratılmış olma, durdurulma, durdurulmuş olma, askıya alınma, askıya alınmış olma, bağlantısı kesilme, bağlantısı kesilmiş olma
BEING DELETED : English Turkish
silinme, silinmiş olma, kalıcı olarak ortadan kaldırılmış olma
BEING DESTROYED : English Turkish
mahvolma
BEING DIMINISHED : English Turkish
azalma, azalmış olma, inmiş olma, küçülmüş olma; hor görülme, hor görülmüş olma, küçümsenme, küçümsenmiş olma, aşağılanma, aşağılanmış olma
BEING DISGUSTING : English Turkish
n. iğrençlik
BEING DISPOSSESSED : English Turkish
mülksüzleştirilme, mülksüzleştirilmiş olma, tahliye edilmiş olma, mülküne el konulmuş olma; kovulmuş olma, sürgün edilmiş olma, dışarı atılmış olma
BEING DISQUALIFIED : English Turkish
diskalifiye olma, diskalifiye edilmiş olma, elenme, elenmiş olma, hariç tutulma, dışarıda bırakılmış olma
BEING DISTRACTED : English Turkish
n. avunma
BEING DONE : English Turkish
yapılma, yapılmakta olma, yapılma sürecinde olma
BEING DRAGGED : English Turkish
sürüklenme, sürüklenmiş olma, çekilme, çekilmiş olma, uzatılma, uzatılmış olma
BEING DRAGGED ALONG : English Turkish
n. sürüklenme
BEING DRAWN : English Turkish
sürüklenme, sürüklenmiş olma, çekilme, çekilmiş olma, uzatılma, uzatılmış olma; temsil edilme, temsil edilmiş olma; seçilme, seçilmiş olma
BEING DRUNK : English Turkish
n. sarhoşluk
BEING DWARFED : English Turkish
gölgede bırakılma, gölgede bırakılmış olma, küçük gösterilme, küçük gösterilmiş olma; güdük bırakılma, güdük bırakılmış olma
BEING EATEN : English Turkish
yenilme, yenilmiş olma, tüketilmiş olma; kemirilmiş olma, yıpranmış olma; yok edilme, yok edilmiş olma
BEING EDUCATED : English Turkish
eğitilme, eğitilmiş olma, eğitimli olma, öğretilme, öğretilmiş olma
BEING EJECTED : English Turkish
oşaltılma, boşaltılmış olma, dışarı çıkarılma, dışarı çıkarılmış olma
BEING ELECTED : English Turkish
seçilme, seçilmiş olma, oy verilme, oy verilmiş olma
BEING ELIMINATED : English Turkish
elenme, elenmiş olma, çıkarılmış olma, reddedilmiş olma, hariç tutulmuş olma
BEING EMBARRASSED : English Turkish
yüzü kızartılma, yüzü kızarma, yüzü kızarmış olma, utandırılma, utanma, utandırılmış olma, utanmış olma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani