Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BEING RUPTURED : English Turkish

koparılma, koparılmış olma, açılmış olma

BEING SACKED : English Turkish

n. kovulma

BEING SAD : English Turkish

üzgün olma, üzüntüyle dolma, huysuz olma; kristalleşme, billurlaşma, şekil alma

BEING SAVED : English Turkish

kurtarılma, kurtarılmış olma, tehlikeden çıkarılmış olma, serbest bırakılma, özgür bırakılmış olma; tutulma, saklanma, depolanma; korunma, korunmuş olma, korunaklı olma

BEING SCALDED : English Turkish

haşlanma, haşlanmış olma, sıcak su ile yakılma

BEING SCRATCHED : English Turkish

çizilme, çizilmiş olma, tırmalanma, tırmalanmış olma; silinme, silinmiş olma, elenme, elenmiş olma, elimine edilmiş olma

BEING SEDUCED : English Turkish

aştan çıkarılma, baştan çıkarılmış olma, ayartılma, ayartılmış olma

BEING SELECTED : English Turkish

seçilme, seçilmiş olma, oy ile seçilmiş olma, oyların büyük kısmını alarak seçilme

BEING SENSIBLE : English Turkish

n. halden anlama

BEING SET UP : English Turkish

n. kuruluş

BEING SHAKEN : English Turkish

n. sarsılma

BEING SHIFTED : English Turkish

yeri değiştirilme, yeri değiştirilmiş olma, değiştirilme, değiştirilmiş olma, aktarılmış olma

BEING SHOCKED : English Turkish

şoke edilme, şoke edilmiş olma, şoka uğratılma, korkutulma, korkutulmuş olma

BEING SICK OF : English Turkish

-ndan gına gelme,
ndan gına gelmiş olma,
nden nefret gelmiş olma,
nden bıkmış usanmış olma

BEING SMASHED : English Turkish

ezilme, kırılma, ezilmiş olma, kırılmış olma, dökülmüş olma, yok edilmiş olma, yenilmiş olma, yenik olma

BEING SMITTEN : English Turkish

vurulmuş olma, çarpılmış olma (sert bir darbe tarafından); ile vurulma, ile sarılma, ile kuşatılma (bir hastalık vs);
a âşık olma,
ile aşk içinde olma

BEING SOAPED : English Turkish

sabunlanma, sabunlu olma, sabunlanmış olma, sabunla ovulma veya temizlenme; pohpohlanma, yağlanma, yağ çekilme

BEING SPILT : English Turkish

sıçrama, sıçramış olma, sıçratılmış olma, dışarı dökülme

BEING SPLIT : English Turkish

ölünme, bölünmüş olma, parçalanma, parçalı olma; birbirinden ayrıştırılma, birbirinden ayrı olma; dağılma, çözülme, dağılmış olma, çözülmüş olma

BEING SPOILED : English Turkish

ozulma, bozulmuş olma, mahvolmuş olma, hasar gömüş olma, kusurlu olma, bozuk olma; şımartılma, şımartılmış olma

BEING STOPPED : English Turkish

durdurulma, tıkanma

BEING STRONG : English Turkish

n. güçlülük

BEING STUCK : English Turkish

mahsur kalma, mahsur kalmış olma, saplanma, saplanmış olma, bir yere kımıldayamama; yapışkan olma, yapışmış olma, yapıştırılmış olma, eklenmiş olma, bağlanmış olma

BEING STUCK IN : English Turkish

-e saplanmış olma,
e yapışmış olma,
e gömülmüş olma,
e gömülü olma

BEING SUMMONED : English Turkish

çağrılma, çağrılmış olma, davet edilme, davet edilmiş olma, gelinmesi için acilen talep edilme; mahkeme daveti alma, hazır olunması için mahkemeden emir alınma