English To Turkish
LOW AIRBURST : English Turkish military
ALÇAK İRTİFADA NÜKLEER İNFİLAK:Nükleer bir silahın kara hedefleri üzerinde azami hasara veya zayiata neden olacak yükseklikte patlaması
LOW ANGLE : English Turkish military
ALÇAK AÇILI:Alçak açılı atış için emir veya talep
LOW BURST (NUCLEAR) : English Turkish military
ALÇAK İHTİRAKLI İNFİLAK (NÜKLEER):Nükleer bombanın, toprak veya su üzerinde belirli bir yükseklikte ve ateş topu satha temas edecek şekilde patlaması
LOW DOLLAR VALUE ITEM : English Turkish military
PARA DEĞERİ DÜŞÜK MADDE:Diğer idari yoğunluk gruplarına göre çok daha az idari çaba gerektiren madde
LOW ENTANGLEMENT : English Turkish military
ALÇAK TEL ENGELİ:Bak. "low wire entanglement"
LOW EXPLOSIVE : English Turkish military
ALÇAK İNFİLAK MADDESİ, ZAYIF PATLAYICI MADDE (ORD.):Nisbeten yavaş bir kimyasal değişme altında infilak eden veya tutuşarak yanan infilak maddesi. Bu maddenin infilak tesiri, süratli yanma ile alçak detonasyon arasında değişebilir. Alçak infilak maddeleri, ateşleme zincirlerinde ve bazı sevk barutlarında kullanılır
LOW FREQUENCY : English Turkish military
ALÇAK FREKANS:Bak. "frequency"
LOW GRADE CRYPTOSYSTEM : English Turkish military
DÜŞÜK DERECELİ KRİPTO SİSTEMİ:Muharebe ve harekat kodları gibi, geçici bir güvenlik sağlamak üzere tertiplenmiş bir sistem
LOW LEVEL FLIGHT : English Turkish military
ALÇAKTAN UÇUŞ:Bir uçağın veya geliş ve noktalarının tespitine ya da gözetlenmesine engel olacak veya böyle bir ihtimali asgari hadde indirecek bir irtifadan yapılan uçuş. Bu uçuşta; önceden seçilen bir rota, genel olarak, arazi üzerinde düz bir hatta ve sabit bir irtifaa bağlı kalır. Bu usul; geniş mesafeler üzerinde ve uzun süre yapılan uçuşlar için en uygun şekildir
LOW LEVEL FLIGHT OPERATIONS : English Turkish military
ALÇAKTAN UÇUŞ HAREKATI:Bak. "low level flight"
LOW LEVEL NAVIGATION : English Turkish military
ALÇAK İRTİFA SEYRÜSEFERİ:Bir uçağı; arazi seyrüsefer, hesabı seyrüsefer ve elektronik seyrüsefer yardımcı cihazlarından faydalanarak ve mevkii her an bilinecek şekilde arzu edilen bir rotada, alçak irtifada (genel olarak, mutlaka 500 fit altında) sevk ve idare tekniği
LOW LEVEL TRANSIT ROUTE : English Turkish military
ALÇAK İRTİFALI TRANSİT KORİDOR:Dost uçakların dost hava savunmasından ve kontrol edilen veya sınırlı hava sahalarından alçak irtifada geçişini kolaylaştıran boyutları tanımlanmış geçici koridor
LOW LEVEL WIND : English Turkish military
ZEMİN RÜZGARI:Zemini yalayarak esen rüzgar
LOW OBLIQUE : English Turkish military
DÜŞÜK EĞİMLİ:Burada ufuk çizgisi görünmez
LOW ORDER BURST : English Turkish military
YAVAŞ PARALANMA:Alçak infilakın bir sonucu olarak, merminin sadece bir kaç büyük parçaya ayrılması
LOW ORDER DETONATION : English Turkish military
ALÇAK DETONASYON:Bir bomba, mermi veya benzeri kuvvetli patlayıcı maddelerde bulunan paralanma hakkının, tam olmayan detonasyonu. Bak. "detonation"
LOW SHRINK FILM (STABLE BASE) : English Turkish military
SABİT BAZLI FİLM:Büzülme ve genişleme hassası çok düşük olan özel bir film cinsi
LOW VELOCITY : English Turkish military
DÜŞÜK İLK HIZ:Bir top mermisinin saniyede 750 m (
499 fit) veya daha az olan ilk hızı
LOW VELOCITY DROP : English Turkish military
DÜŞÜK HIZLA ATMA (BIRAKMA):Düşüş hızının saniyede 30 feet'i aşmadığı bir atma (bırakma) usulü. Uçuş halindeki hava araçlarından; personel, ikmal maddeleri ve teçhizatın, yere indikleri zaman zayiat ve hasara uğramalarını önlemek için, paraşüt ile yeteri kadar hız düşümü sağlanarak atılmaları. Bak. "air drop", "air movement", "free dropping", "free fall", "high velocity drop"
LOW VISIBILITY OPERATIONS : English Turkish military
DÜŞÜK GÖRÜŞ ŞARTLARINDA HAREKAT:Kapalı ve gizli harekatlarda varolan siyasi/askeri sınırlamaların gerekli veya mümkün olmadığı koşullarda yapılan hassas harekatlar; önlemler, ilgili kimselerin veya faaliyetin görünmesini sınırlamak için alınır. Bu harekatların uygulaması bu işe kalkışan gücün hareketlerini ve/veya sorumluluğunu makul bir şekilde inkar edebileceği şekilde yapılmalıdır
LOW WING MONOPLANE : English Turkish military
ALTTAN KANATLI TEK SATIHLI UÇAK:Kanatları tamamen veya kısmen gövdenin altında bulunan bir uçak. Bak. "monoplane"
LOW WIRE ENTANGLEMENT : English Turkish military
ALÇAK TEL ENGELİ:Ortalama üç fit yükseklikte bir sıra kazığın her iki tarafından aşağıya doğru inen dikenli tel şebekesini ihtiva eder alçak engel. Buna, sadece (low entanglement) de denir
LOW-ALTITUDE BOMBING : English Turkish military
ALÇAK İRTİFADA BOMBALAMA:Bomba bırakma yüksekliğinin 900 ila
000 feet arasında değiştiği yatay bombalama
LOW-ANGLE FIRE : English Turkish military
ALÇAK AÇILI ATIŞ:Topun ve ilgili cephanenin azami menzile ulaştığı atış açısının altında bir açıyla yapılan atış. Bak. "fire" ve "high angle fire"
LOW-ANGLE LOFT BOMBING : English Turkish military
ALÇAKTAN ALÇAK AÇILI BOMBALAMA:Serbest düşüşlü bombaların yatay düzleme göre 35 derecelik bir açıda bırakıldığı bir çeşit alçaktan bombalama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani