Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
OFFICER'S RESERVE CORPS : English Turkish military

YEDEK SUBAY SINIFI; YEDEK SUBAY TEŞKİLATI:Müşekkel İhtiyat Teşkilatının bir branşı. Bu teşkilatın mensupları, normal olarak, faal hizmette bulunmazlar; fakat, milli bir tehlike halinde veya harp zamanında hizmete çağırılırlar

OFFICERS CALL : English Turkish military

SUBAY TOPLANTISI:Subayların yaptıkları toplantı

OFFICIAL CORRESPONDENCE : English Turkish military

RESMİ YAZIŞMA:Askeri iş ve meselelere ait resmi yazılar, resmi zarflar içinde gönderilir

OFFICIAL CREDIT : English Turkish military

RESMİ KREDİ:Bir sayman tediye subayı (accountable disbursing officer) namına, A. B. D. Hazine Genel Müdürü (The Treasurer of the United States) defterlerinde mevcut bulunan ve mezkur subay tarafından buna dayanılarak çek yazılabilen bir kredi

OFFICIAL CREDIT DEPOSIT : English Turkish military

RESMİ KREDİ MEVDUATI:Bir sayman tediye subayının A. B. D. Hazine Genel Müdürünün defterlerindeki kontrol hesabının bakiyesini artıran, fakat saymanlık yetkisini azaltmayan ve mali icmal raporunda görülmeyen bir mevduat

OFFICIAL ENVELOPE : English Turkish military

RESMİ ZARF:A. B. D. resmi evrakının ücretsiz olarak sevkine yarayan ve hususi yazışmalarda kullanılması yasaklanmış olan zarf. Buna (penalty envelope) da denir

OFFICIAL INFORMATION : English Turkish military

RESMİ BİLGİ; RESMİ HABER:A. B. D. Hükümetinin malı olan, hükümet tarafından çıkarılan ve kontrolüne tabi olan bilgi veya haber

OFFICIAL TRAINING LITERATURE : English Turkish military

RESMİ EĞİTİM YAYINLARI:Bu kategoriye giren gereçler, hepsi de Kara Ordusu dokümanları olarak yayınlanan sahra talimnameleri, teknik talimnameler, eğitim sirkülerleri, Yedek Subay Eğitim Teşkilatı Talimnameleri ve broşürlerdir

OFFSET BOMBING : English Turkish military

DENGELİ BOMBARDIMAN:Asıl hedeften ziyade bir referans veya nişan noktası kullanılarak yapılan bombardıman usulü

OFFSET DISTANCE (NUCLEAR) : English Turkish military

YAKLAŞTIRMA MESAFESİ (NÜKLEER):İstenilen veya gerçek yer sıfır noktasının, bir bölge hedef veya nokta hedeften bulunduğu uzaklık

OFFSET METHOD : English Turkish military

KODLA BELİRTME USULÜ:Haritanın alt kenarından ve gizli olarak belirtilmiş bir kuzey-güney hattının sağına veya soluna mesafesi verilmek suretiyle bir harita üzerinde mevki tayin usulü

OFFSET PLOTTING : English Turkish military

AYRI KIYMETLENDİRME:Bir bataryanın her topuna ayrı mesafe ve istikametlerin gönderilmesi gerektiği hallerde uygulanan atış esaslarını değerlendirme usulü

OFFSET POINT : English Turkish military

YAKLAŞMA NOKTASI:Hava önlemesinde uçağın yöneldiği ve buradan nihai veya taarruz başlangıç dönüşünü yaptığı uçuş yoluna göre tayin edilen havadaki bir nokta

OFFSET POST : English Turkish military

LAĞVEDİLMİŞ KADRO:Yeni bir kadro için yetki verilirken iptal veya lağvedilecek kadro. Lağvedilen kadro yeni kadroyu alan teşkilatın içinde veya dışında olabilir

OFFSET PROCUREMENT : English Turkish military

PERSONEL MUAYENESİYLE TEDARİK:

OFFSHORE PATROL : English Turkish military

AÇIK DENİZ KARAKOLU:Seyrüsefer yapılabilen kıyı sularının dışında görev yapan deniz savunma devriyesi. Bu devriye donanma gemilerini ve uçakları kapsayan yerel deniz savunma kuvvetlerinin bir parçası olup kıyı içi devriyelere (inshore patrol) tahsis edilen bölgenin dışında görev yapar. Ayrıca bakınız: "inshore patrol"

OFFSHORE PROCUREMENT : English Turkish military

DENİZAŞIRI TEDARİK:İhtiyaç maddelerinin; alıcı memleketlere teslim edilmek üzere, Milletlerarası İşbirliği İdaresi (International Cooperation Administration) hesabına veya herhangi bir yerde oturan Amerikan Kuvvetleri hesabına, askeri makamlar tarafından, ABD ile dış toprakları ve Kanada haricindeki memleketlerden, Milletlerarası İşbirliği İdaresi yolu ile veya Muvazzaf Ordu fonlarından satın alması

OGIVE : English Turkish military

MERMİ KÜLAHI, MERMİ UCU:Bir merminin, sivri ucu da dahil olmak üzere, ileriye doğru konikleşen kısmı. Buna (head) da denir

OIL BOMB : English Turkish military

YAĞ BOMBASI:İçinde küçük bir infilak hakkı ve yanıcı yağ bulunan, ince cidarlı bomba. Bombanın patlaması üzerine içindeki yağlar etrafa yayılır ve ateş alır

OIL BUFFER : English Turkish military

YAĞ BASKI DÜZENİ:Bazı otomatik silahlarda, özellikle 12,7 mm. lik makinalı tüfeklerde, geri tepme darbesini gidermek ve ateş süratini ayarlamak maksadıyla kullanılan tertibat

OIL DENT : English Turkish military

YAĞ EZİKLİĞİ:Kovanın konileştirilmesi sırasında, fazla yağ kullanmaktan ileri gelen, hafif bir çukurdan ibaret mermi kusuru

OIL GEAR : English Turkish military

HİDROLİK DÜZEN:Elektriksel sinyalleri mekanik güce intikal ettirmek için hidrolik prensiplerden istifade eden elektromekanik bir cihaz

OILER : English Turkish military

YAKIT İKMAL GEMİSİ:Diğer gemilere denizde yakıt ikmali yapacak şekilde donatılmış, deniz kuvvetlerine mensup veya ticari tanker

OLD CASE : English Turkish military

ESKİ VAKA, GEÇİRİLMİŞ HASTALIK:Evvelce bildirilmiş ve tedavisi tamamlanmış sıhhi vaka. Bu terim, çokluk, (redmission) ile aynı anlamdadır

OLD GUARD : English Turkish military

ESKİ NİZAM KARAKOLU:24 saat nöbet vazifesi gördükten sonra, nöbeti yeni nizam karakoluna devretmekte olan bir grup asker. Ayrıca bakınız: "new guard"