English To Turkish
OBSOLETE TYPE : English Turkish military
DEMODE TİP:Askeri maksatlara elverişli olmadığı tespit ve ilan edilen her türlü malzeme
OBSTACLE : English Turkish military
ENGEL:Bir ilerlemeyi durduran, yavaşlatan veya başka yöne çeviren bir mania. Engeller; çöl, nehir, bataklık veya dağ gibi tabii; dikenli tel engeli, hendek, beton veya madeni tank tuzakları ve benzerleri gibi suni olabilir. Engeller; sabit veya portatif olabileceği gibi kıtalara yapılmış olarak verilebilir veya arazide imal edilebilirler
OBSTACLE COURSE : English Turkish military
ENGEL PARKI:Çit engeller, parmaklıklı çitler, hendekler veya diğer engel çeşitleriyle kaplı saha. Bu sahadan; erleri, arazide rastlayacakları bu gibi engelleri alt etme hususunda yetiştirmek ve kendilerine sürat, tahammül ve çeviklik hassalarını geliştirmek için faydalanılır
OBSTRUCTION : English Turkish military
ARIZA, MANİA, ENGEL:Gözetlemeyi, ateşi veya kıta hareketlerini destekleyen veya bunlara engel olan, tepe vesaire gibi, suni veya tabii arazi tafsilatı. Bu terimi, haritacılıkta, arazi tafsilatı ve arızaları anlamına gelen (terrain features) terimi ile karıştırmamalıdır
OBSTRUCTION LIGHTS : English Turkish military
ENGEL IŞIKLARI:Bir uçuş meydanını sınırlandıran herhangi bir maniayı belirtmek için kullanılan, kırmızı küreli, elektrik ampulleri veya kırmızı neon lambalar
OBSTRUCTOR : English Turkish military
ENGELLEYİCİ:Deniz mayın harbinde yalnızca mekanik mayın tarama teçhizatını engellemek veya bozmak amacıyla yerleştirilen bir tertibat
OBTURATION : English Turkish military
GAZ KAÇIŞINI ÖNLEME:Mermi ateşlendiği zaman, bir topun kama payından gaz kaçışının önlenmesi. Bu önleme; genel olarak, kovanın, barut hazinesi cidarına doğru genişlemesiyle husule gelen tecrittir
OBTURATOR : English Turkish military
GAZ PAFTASI, TEŞDİT TERTİBATI:Mermi veya kamadan, gazların kaçmasına meydan vermemek için, kama payı ucunun gaz kaçırmaz hale sokmaya yarayan cihaz
OCCULTER : English Turkish military
PANJUR:Bir ışıldakta kullanılmadığı zaman düşman tarafından görülüp yerinin tespitine engel olmak için, huzmeyi örtmeye yarayan kapak
OCCUPATION : English Turkish military
İŞGAL:Bir hedefin, esaslı bir mukavemet görmeden ele geçirilmesi
OCCUPATION CLASP : English Turkish military
İŞGAL ŞERİDİ:1945 yılından sonra bir işgal bölgesinde görev yapıldığını belirtmek için verilen madeni çubuk. Ayrıca bakınız: "army of occupation medal"
OCCUPATION CURRENCY : English Turkish military
İŞGAL PARASI:Bak. "military currency"
OCCUPATION OF A POSITION : English Turkish military
BİR MEVKİİN MEVZİ İŞGALİ:Bir bölgeye girilmesi ve bu bölgenin muharebe sahası olarak düzenlenmesi
OCCUPATION PHASE : English Turkish military
İŞGAL SAFHASI, İŞGAL DEVRESİ:İşgal edilmiş bir bölgede, bir silahlı kuvvete verilen ve bölge içindeki personel, arazi ve malların kontrolünü içine alan vazifenin devam ettiği süre
OCCUPATION TYPE MILITARY GOVERNMENT : English Turkish military
ASKERİ İŞGAL HÜKÜMETİ, ASKERİ İŞGAL İDARESİ:Bir işgal bölgesinde, sivil hükümet teşkilatına uygun şekilde kurulan askeri hükümet
OCCUPATIONAL MEDICINE : English Turkish military
MEŞGULİYETLE TEDAVİ TABABETİ:Bak. "environmental medicine"
OCCUPATIONAL SPECIALIST : English Turkish military
SANATKAR ER:Sivil hayatta kazanılmış belirli bir hüner, sanat, meslek veya özel bilgi sahibi olarak orduya giren er
OCCUPATIONAL THERAPIST : English Turkish military
MEŞGULİYETLE TEDAVİ UZMANI:Kadın sıhhi uzmanlar sınıfına mensup kadın subay. Bu subay; meşguliyetle tedavi alanında ihtisas yapmış bir uzmandır
OCCUPATIONAL THERAPY : English Turkish military
MEŞGULİYET TEDAVİSİ, MEŞGULİYETLE TEDAVİ:Bir tabip subayın tavsiyesine göre, hastaların, maksada uygun olarak dülgerlik, makinistlik, boyacılık vesaire gibi, bedeni görevlere tayin suretiyle yapılan tıbbi tedavi şekli
OCCUPIED AREA : English Turkish military
İŞGAL BÖLGESİ:Bir tarafa ait kuvvetlerin işgali altındaki bölge
OCCUPIED BEDS : English Turkish military
DOLU YATAKLAR:Bir sıhhi tedavi tesisinde hastalara tahsis edilen yataklar
OCCUPIED NET STORAGE SPACE : English Turkish military
MALZEME KONMUŞ DEPOLAMA SAHASI:Fiilen malzeme tarafından işgal edilmiş döşeme ile bütün raf sahası
OCCUPIED SPACE : English Turkish military
MALZEME KONMUŞ DEPOLAMA SAHASI:Bak. "occupied net storage space"
OCCUPIED TERRITORY : English Turkish military
İŞGAL EDİLMİŞ TOPRAKLAR:Taraflardan birinin silahlı kuvvetlerinin yetkisi ve etkili kontrolü altına girmiş ülke. Bu terim; bölge sivil makamları ile açık veya zımni olarak varılmış barış şartları, antlaşma veya diğer antlaşma hükümleri altında idare edilen topraklar için kullanılmaz. Ayrıca bakınız: "civil affairs agreement", "army of occupation", "military occupation"
OCCUR : English Turkish military
VUKU BULMAK, ZUHUR ETMEK:
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani