English To Turkish
PART : English Turkish military
PARÇA:Normal olarak daha fazla parçalara ayrılmayan, bir montaj veya tali montajın bir parçasını oluşturan bir madde
PART NUMBER : English Turkish military
PARÇA NUMARASI:Malzemelerin muayyen bir parçasını veya maddesini tanımlamak üzere planlayan bir kişi, bir imalatçı veya satıcı tarafından verilen numaraların, harflerin ve sembollerin bir bileşkesi
PART PROGRAM : English Turkish military
KISMİ PROGRAM:Sivil ikmal programından bir kısmının münferit bir bölümüne ait ikmal maddeleri (veya hizmetler) in dağıtımını, sevkini, kontrolünü ve bu hususta verilecek raporların şeklini belirten rapor
PARTIAL : English Turkish military
TRACK-LAYING VEHICLE:YARI TIRTILLI ARAÇ:Bak. "half track vehicle"
PARTIAL JURISDICTION : English Turkish military
KISMİ KAZA HAKKI:ABD. de; bir devlet, sınırları içindeki bir bölge üzerinde, Federal hükümete, o devlete ait bir yetkinin tamamını kullanma hakkının verildiği; fakat, ilgili devletin, bu bölge dahilinde, daha çok sadece hukuki ve cezai tebligatı yerine getirme hakkını teşkil eden diğer yetkiyi, bizzat veya birleşik devletler ile birlikte kullanma yetkisini kendinde alıkoyduğu davalarda uygulanan kaza hakkı
PARTIAL MOBILIZATION : English Turkish military
KISMİ SEFERBERLİK:İhtiyat birliklerinin, münferit hazır ihtiyatları ve ulusal güvenliğe harici bir tehdit oluşturan durum sonucunda ulusal olağanüstü durumun gereklerini karşılamak için desteklerine ihtiyaç duyulan kaynakların seferber edilmesi amacıyla, Kongre (tam seferberliğe kadar) ve Başkan (
000 dan fazla olmamak kaydıyla) tarafından faal Silahlı Kuvvetlerin genişletilmesi
PARTIAL PAYMENT : English Turkish military
KISMİ ÖDEME:Bir sözleşme uyarınca talep edilen bir veya daha çok komple cihaz tesellümünün veya talep edilen bir hizmetten belirli bir kısmının tamamlanması üzerine yapılmasına yetki verilen ödeme
PARTIAL PENETRATION : English Turkish military
KISMİ NÜFUZ:Kara ordusu standardına göre; bir merminin hedefe çarptıktan sonra arkasından, bizzat mermi veya açılan delikten ışık görülebilecek kadar hedefi delmemesi suretiyle elde edilen nüfuz. Buna (army partial penetration) de denir
PARTIAL STORAGE MONITORING : English Turkish military
KISMİ DEPO MUAYENESİ:Nükleer silah ana komple parçaları ile ana parçalarının, depoda bulundukları sırada rutubet ve ısı dereceleri ile göze görünür hasar ve bozukluk bakımından, dıştan gözle kontrollarından ibaret periyodik muayenelerdir. Bu şekilde bir muayene, bir intikale geçilmeden ve intikal tamamlandıktan sonra da yapılır
PARTICIPATIVE : English Turkish military
KATILMALI:
PARTISAN : English Turkish military
PARTİZAN:
PARTISAN WARFARE : English Turkish military
PARTİZAN HARBİ:Kullanılmayacaktır. Bak. "guerilla warfare"
PARTS : English Turkish military
PARÇALAR:Bir malzeme kaleminin başlıca unsurları, aksamı veya tali komple parçaları. Parçalar; yıpranmış, hasara uğramış, kaybolmuş veya tahrip edilmiş unsurları değiştirmek suretiyle malzemeyi sağlam bir duruma getirmek için yedekte bulundurulurlar
PARTS COMMON : English Turkish military
MÜŞTEREK PARÇALAR:Sözleşmeye dayanan modelli ve standart fiziki özellikleri sebebiyle malzemenin imalat ve bakımında geniş bir tatbikat sahasına sahip parça, müşterek parçalar
PARTS PECULIAR : English Turkish military
ÖZEL PARÇALAR:Modeli tek bir imalatçının kontrolü altında bulunan ve kullanılması, tek bir imalatçı tarafından imal edilen malzemeye inhisar eden bir parça
PARTY : English Turkish military
POSTA, GRUP, MÜFREZE, EKİP, KISIM:Bir nöbet müfrezesi gibi, genel olarak, geçici bir vazife ile görevlendirilmiş er grubu
PARTY LINE : English Turkish military
SAPLAMA HATTI:Üzerinde bulunan telefonların paralel olarak bağlandığı telli muhabere devresi
PASS : English Turkish military
KISA İZİN YETKİSİ:Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
PASS IN REVIEW : English Turkish military
TÖREN GEÇİŞİ:Bir törende, töreni kabul eden subayın önünden geçiş
PASS TIME (ROAD) : English Turkish military
GEÇİŞ ZAMANI (YOL):Bir kolun en öndeki aracının belirli bir noktadan geçtiği an ile son aracın aynı noktadan geçtiği an arasında geçen zaman
PASSAGE OF LINES : English Turkish military
ÜZERİNDEN AŞARAK DEĞİŞTİRME:Bir birliğin, düşmanla temas halinde bulunan diğer bir birlik üzerinden taarruz harekatına giriştiği bir harekat
PASSENGER CAR : English Turkish military
YOLCU VAGONU:Yolcu taşımaya mahsus vagonlardan herhangi biri
PASSENGER MILE : English Turkish military
YOLCU MİLİ:Bir mil nakledilmiş bir yolcu. Hava ve okyanus taşımacılığında, deniz mili kullanılmakta, anayurt ABD'deki demiryolları, karayolları ve yurtiçi su yolları taşımacılığında mil kullanılmaktadır
PASSING FLIGHT : English Turkish military
UÇAĞIN YANDAN GÖRÜNÜŞÜ:Bir uçağın yan görünüşü. Bir uçağın göründüğü vaziyet. Bu; uçak tiplerinin tanınması eğitiminde kullanılan beş standart uçuş vaziyetlerinden biridir. Buna (side view) da denir
PASSING ORDER : English Turkish military
SEVKİYAT ÇEVİRME EMRİ:Yanlış yere gönderilmiş bir isteği gerekli depo ve dağıtma noktasına intikal ettirmek ve bir isteği bir dağıtım sistemine geçirmek için kullanılan emir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani