English To Turkish
PRE-AUDIT : English Turkish military
ÖDEMEDEN ÖNCE KONTROL:
PRE-LAUNCH TEST : English Turkish military
FIRLATMA ÖNCESİ DENEMELER:Füzelerin ve yer teçhizatının, fırlatılmaya hazırlık durumlarını tespit denemeleri. Bu denemelerde; bir test sayış ve fırlatma sistemi bütün teçhizatı faal durumda olduğu halde, bir uçuş hazırlık ateşlemesi yapılır. Fakat, füze fiilen fırlatılmaz
PRE-LUNCH SURVIVABILITY : English Turkish military
FIRLATMA ÖNCESİ BEKASI:Bir fırlatma ve/veya atış aracının tespit edilmiş bir uyarı durumunda düşman taarruzuna karşı faaliyetine devam etme olasılığı
PRE-POSITION : English Turkish military
ÖNCEDEN MEVZİLENDİRMEK:Bir harekatın ilk safhalarında, karşı harekata geçiş zamanını kısaltmak ve belirli bir kuvvetin zamanında desteklenmesini temin etmek amacıyla, askeri birlikleri, teçhizatı ve ikmal maddelerini planlanmış noktaya veya bu nokta civarına ya da belirli bir mevkie yerleştirmek
PRE-SET VECTOR : English Turkish military
ÖNCEDEN AYARLANMIŞ VEKTÖR:Bak. "bomb fighting systems"
PRE-STAGE : English Turkish military
ÖN ATEŞLEME KADEMESİ:Sıvı yakıtlı bir roket motorunun kademeli çalıştırılmasında bir safha. Sevk yakıtının çekiş bölmesine ilk giren kısmı bu kademede ateşlenir ve ana kademe ateşlenmeden yeterli iştial sağlanmış olur
PREACTIVATION PERIOD : English Turkish military
FAAL HİZMETE GEÇİŞ ÖNCESİ:Bir birliğin resmen teşekkülüne tekaddüm eden zaman
PREACTIVATION TRAINING : English Turkish military
FAAL HİZMETE GEÇİŞ ÖNCESİ EĞİTİMİ:Bir kadro birliği fiilen teşekkül ettikten sonra bu birliğe mürettep erata, birliğe atanmalarından önce gösterilen tek er eğitimi
PREAMBLE : English Turkish military
BAŞLIK BİLGİSİ:Düşmanı dinleme haberlerinde bizzat ilk istasyon tarafından gönderilen başlık
PREARRANGED FIRE : English Turkish military
ÖNCEDEN HAZIRLANMIŞ ATIŞ:Yeri veya yerleri bilinen hedeflere karşı usulüne göre planlanmış ve açılmış ateş. Bu gibi ateş, kaide olarak, önceden planlanır ve önceden kararlaştırılmış zamanda veya süre içinde yerine getirilir. Ayrıca bakınız: "fire". "on call fire", "scheduled fire"
PREASSAULT OPERATIONS : English Turkish military
HÜCUM ÖNCESİ FAALİYETLER; HÜCUM ÖNCESİ HAREKAT:Hedef bölgesinde, hücumdan önce yürütülen faaliyet. Keşif, mayın temizleme, bombardıman, bombalama, su altı ve kıyı engellerinin tahribi gibi çalışmaları içine alır
PREBURST FALLOUT PREDICTION : English Turkish military
İNFİLAK ÖNCESİ SERPİNTİ HESAPLAMASI:İnfilaktan sonra meydana gelmesi muhtemel serpintinin, infilaktan önce hesaplanması işlemi
PRECAUTION : English Turkish military
İHTİYAT ÖN TEDBİR:
PRECAUTIONARY LAUNCH : English Turkish military
İHTİYAT KABİLİNDEN FIRLATMA:Karada/uçak gemisinde bulunan dost uçakların tahrip edilmesini ve silahların kullanılmaz hale gelmesini önlemek üzere, yakında vaki olmasından korkulan nükleer taarruz tehlikesi altındaki nükleer silahla yüklü uçakların fırlatılması
PRECEDENCE : English Turkish military
KIDEM; KIDEMCİLİK:Başkalarından önce bulunma, mevki düzenleme hal ve hareketi. Kıdemlilik, özellikle, askeri rütbeye, tayin yeri, tarihi vesaireye dayanır
PRECEDENCE (DOD-IADB, NATO) : English Turkish military
İVEDİLİK DERECESİ; ÖNCELİK DERECESİ (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU, NATO):
MUHABERE: Muhabere personeline nispi işlem sırasını ve alıcıya (gönderilen makama) mesajın dikkate alınması gereken sırayı göstermek üzere gönderici tarafından mesaja konulan bir işaret.
KEŞİF: Talep olunan görevin, tespit edilmiş bir öncelik derecesinde, nispi önemini göstermek üzere, harf işareti. Ayrıca bakınız: "flash message", "immediate message", "priority message", "routine message"
PRECEDENCE DESIGNATION : English Turkish military
İVEDİLİK İŞARETİ:Gönderen tarafından haberlerin başına konulan ve ivedilik derecesi ile haberin işlem sırasını belirten harf veya harfler. Aynı ivedilik derecesini taşıyan haberler, haber merkezi tarafından alınış sırasına göre işleme tabi tutulur
PRECEDENT FILE : English Turkish military
PRENSİPLER DOSYASI:Bak. "policy file"
PRECESSION : English Turkish military
PRESESYON:Bak. "apparent precession" "induced precession" "real precession"
PRECESSION OF EQUINOX : English Turkish military
PRESESYON; İLKBAHAR DEVİNMESİ:İlkbahar noktasının (koç takımyıldızı ilk noktasının) batı istikamette zahiri hareketinin yıllık ortalaması
PRECISE : English Turkish military
DUYARLI:
PRECISION : English Turkish military
DUYARLIK:
PRECISION ADJUSTMENT : English Turkish military
İNCE TANZİM, AYAR:Orta vuruş noktasını sıhhatle hedefe oturtmak için bir silah ateşinin dikkatle tanzimi
PRECISION BOMBING : English Turkish military
NOKTA BOMBALAMASI:Belirli bir nokta hedefine tevcih edilen bombardıman
PRECISION FIRE : English Turkish military
İNCE TANZİM ATIŞI:Orta vuruş noktasının sınırlı bir hedef üzerine sıhhatle oturtulduğu ateş; ince tanzimle yapılan ateş. İnce tanzim atışı, duran nokta hedeflerini tahrip için kullanılır. Bu atış; bölge dahilindeki belirli bir hedeften çok, genel bir bölgeye tevcih edilen kaba tanzim atışından (area fire) farklıdır. Bak. "fire"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani