Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PRECISION SWEEP : English Turkish military

HASSAS TARAMA:Radarla, normal taramanın küçük ve genellikle, 2000 yardalık bir parçası. Bu parça, hassas mesafe ölçmelerini temin maksadıyla seçilir ve bütün radar ekranı üzerine yayılır

PRECOMPUTATION : English Turkish military

ROTA HESABI:Uçuş sırasında uçağın yerini çabuk ve kolay noktalayabilmek için, hava trafiğine ait hesapların uçuştan önce yapılması

PRECURSOR : English Turkish military

HAVA BASINCI DALGASI:lsı (veya toz) soğutan bir yüzelin üzerinde alçak patlama yüksekliği ve uygun-etki derecesindeki bir nükleer patlamanın bir sonucu olarak ana infilak dalgasının belirli bir mesafe önünde giden bir hava basıncı dalgası. Hava basıncı dalgası cephesindeki basınç, doğru (veya ideal) bir şok dalgasındakinden daha fazla tedricen artmakta olup; bu nedenle hava basıncı dalgası bölgesindeki hareketin ideal olmayacağı söylenmektedir

PRECURSOR SWEEPING : English Turkish military

PRECURSOR TARAMA:Sonraki harekatlarda mayın tarama gemilerinin maruz kaldığı riski, tehlikeyi azaltmak amacıyla bir bölgenin göreli olarak emin vasıtalarla taranması

PREDETERMINED : English Turkish military

ÖNCEDEN SAPTANMIŞ:

PREDICTED CONCENTRATION : English Turkish military

HAREKET HALİNDEKİ HEDEFLERE ATIŞ TOPLAMASI:Adım adım tevcih. Aynı hedef üzerine herbiri arkasından bir seri atış toplaması

PREDICTED DEAD TIME : English Turkish military

HESAPLANAN ÖLÜ ZAMAN:Gözetleme zamanından atış anına kadar, atış esaslarının hesaplanmasına ve uygulanmasına ayrılan zaman

PREDICTED FIRE : English Turkish military

ÖNCEDEN HESAPLANMIŞ ATIŞ:Sıhhatli olarak hesaplanmış (atışta tespit edilenler dışındaki) düzeltmelerin, birleştirilmiş bütün standart dışı silah-hava-cephane şartları ve Arzın kendi ekseni etrafında dönüşü ile ilgili standart atış esaslarına uygulanmasına ait en son atış tekniğini ifade için kullanılan terim. Silah mevziine nazaran herhangi bir yöndeki mevkii bilinen ve menzil bakımından ancak, silahın ve kullanılan cephanenin nitelikleriyle sınırlanan bir hedef üzerine, baskın tarzında, sıhhatli nükleer ve nükleer olmayan atış kabiliyetini ifade eder. Bak. "fire"

PREDICTED FIRING : English Turkish military

ÖNCEDEN HESAPLANMIŞ ATIŞ:Gözetleme tahminlerine dayanarak, merminin vardığı anda, hareket halindeki bir hedefin geçmesi beklenilen noktaya atış

PREDICTED POINT : English Turkish military

HESAPLANMIŞ NOKTA:Hareket halindeki bir hedefin atış anında varacağı tahmin edilen mevkii; hareket halindeki hedefin son gözetleme ile atış anı arasındaki ölü zaman sonunda varacağı tahmin edilen nokta. Hedefin; vuruş ve patlama anındaki yeri anlamına gelen gelecek nokta (set forward point) veya (future point) terimi ile karıştırılmamalıdır

PREDICTED POSITION : English Turkish military

GELECEK MEVKİİ:Hareket halindeki bir hedefin, mermi uçuş süresi sonunda varacağı tahmin edilen nokta. Buna eskiden (set forward point) denirdi. Şimdi (future point) denilmektedir

PREDICTED POSITION DEVICE : English Turkish military

GELECEK NOKTA HESAP CİHAZI:Hareket halindeki bir hedefin ileri bir andaki muhtemel mevkiini. süratle hesaplamaya yarayan taksimatlı cetvel, plan veya yarı balistik tipi komuta aleti

PREDICTING INTERVAL : English Turkish military

ÖLÜ ZAMAN:Hedefin gelecek noktasıyla ilgili olarak birbiri ardınca yapılan hesaplamalar arasındaki zaman fasılası

PREDICTION : English Turkish military

ÖNCEDEN HESAPLAMA:Hareket halindeki bir hedefin belirli bir anda bulunacağı yeri tayin

PREDICTION MECHANISM : English Turkish military

ÖNCEDEN HESAPLAMA TERTİBATI:Hareket halindeki bir hedefin ilerde bulunacağı muhtemel mevkii, belirli bir noktaya nazaran istikamet ve yükseliş bakımından tespite yarayan ve bir ortalama maksadıyla birlikte kullanılan alet. Buna "predictor" de denir

PREDICTION SCALE : English Turkish military

ÖNCEDEN HESAPLAMA ISKALASI:Hareket halindeki bir hedefin gerçek hızını ölçmede kullanılan, sıhhatli bir şekilde taksimatlandırılmış ıskala veya cetvel. Bu ıskala; top ateş ettiği zaman hedefin bulunacağı noktayı noktalama masasında kestirmek için bir ileri mesafe kestirme cetveli (set forward rule) veya ileri mesafe kestirme planı (set forward chart) ile birlikte kullanılır

PREDICTOR : English Turkish military

KOMUTA ALETİ:Hareket halindeki bir hedefin ilerde bulunacağı muhtemel mevkii, belirli bir noktaya nazaran istikamet ve yükseliş bakımından tespite yarayan ve bir noktalama masasıyla birlikte kullanılan alet. Buna (prediction mechanism) de denir

PREEMPTIVE WAR : English Turkish military

ÖNALMA HARBİ:Kullanılmayacaktır. Bak. "preemptive attack"

PREENGRAVED ROTATING BAND : English Turkish military

OYUKLU SEVK ÇEMBERİ:İmalat sırasında yiv ve setleri, silah namlusunun yiv ve setlerine tamamen intibak edecek şekilde yapılmış olan sevk çemberi

PREFERENCE BLANK : English Turkish military

TERCİH FORMU:Fertlerin genel olarak, belirli meslek çalışmalarında ifade ettikleri tercih ve ilgilerini sistemli şekilde değerlendirmek maksadıyla hazırlanmış otomatik, nitelik tespit aleti

PREFINANCE : English Turkish military

ÖNFİNANSMAN:

PREFINANCED PROJECT : English Turkish military

ÖNFİNANSMANLI PROJE:

PREFLIGHT INSPECTION : English Turkish military

UÇUŞ ÖNCESİ MUAYENE VEYA KONTROL, ÇIKIŞ MUAYENESİ:Bak. "before-flight inspection"

PREFLIGHT RELIABILITY : English Turkish military

ATIŞ ÖNCESİ GÜVEN DERECESİ:Parçaları birleştirilmiş, fırlatılmaya hazırlanmış ve ateşlenmiş taktik füze yüzdesi; bütün nihai kontrol ve ateş öncesi deneylerden geçen ve gerekli zaman sınırları içinde ateşlenen füzeler

PREFLIGHT TRAINING : English Turkish military

UÇUŞA HAZIRLIK EĞİTİMİ:Yerde yapılan havacılık öğretimi; havacılıkta, hakiki uçuşa başlamadan önce yapılan öğretim