English To Turkish
RADIOLOGICAL MONITORING : English Turkish military
RADYO AKTİVİTE ARAŞTIRMASI, RADYOLOJİK DETEKSİYON:Bölgeler, yapılar, şahıslar ve ikmal maddeleri üzerinde radyoaktif kirlenme mevcudiyetinin tespiti. Ayrıca bakınız: "monitoring"
RADIOLOGICAL OPERATIONS : English Turkish military
RADYOLOJİK HAREKAT:Zayiat verdirmek veya araziden istifadeyi sınırlandırmak için radyoaktif malzemenin veya radyasyon meydana getiren cihazların kullanılması. Nükleer silahların radyoaktif serpintisinin maksatlı kullanılışınıda içerir
RADIOLOGICAL SAFETY : English Turkish military
RADYOLOJİK EMNİYET:Radyasyon tehlikelerine karşı şahsi koruyucu tedbirlerin konulması ve yürütülmesi ile ilgili usuller, planlar ve işlemler. Radyasyon tehlikeleri; nükleer infilaktan ileri gelenlerle birlikte radyoaktif malzemeyi ele geçirmek, yakınında bulunmak veya kirlenmiş bir bölgede radyoaktivite araştırması yapmak gibi bu malzemeye çeşitli şekillerde maruz kalma neticesi ortaya çıkabilir. Ayrıca bakınız: "radiological defense"
RADIOLOGICAL SURVEY : English Turkish military
RADYASYON ÖLÇMESİ:Bir bölgedeki radyasyon dağılımını ve doz şiddetlerini tespit çalışmaları
RADIOLOGICAL SURVEY FLIGHT ALTITUDE : English Turkish military
RADYASYON ÖLÇÜMÜ UÇUŞ YÜKSEKLİĞİ:Bir uçağın havadan radyasyon ölçümü yapılırken uçtuğu yükseklik
RADIOLOGICAL SURVEY INSTRUMENT : English Turkish military
RADIAC ALETİ:Bir bölgedeki radyolojik kirlenme derecesini ölçmeye yarayan alet. Ayrıca bakınız: "ion chamber"
RADIOLOGICAL SURVEY OFFICER : English Turkish military
RADYASYON ÖLÇME SUBAYI:RADIAC aletlerinin bakımı, kullanılması ve eğitimi ile meşgul olan nükleer ve radyolojik savunma işlerinde komutana müşavirlik yapan ve serpinti hesapları ile izodoz haritalarının yapılmasına nezaret eden subay
RADIOLOGICAL SURVEY PARTY : English Turkish military
RADYASYON ÖLÇME POSTASI:Bir radyolojik ölçme işini yerine getiren grup
RADIOLOGICAL WARFARE : English Turkish military
RADYOLOJİK HARP:Bir nükleer infilakın ilk tesirlerinden (blast, termal ve ilk nükleer radyasyon) ayrı olarak, artık radyoaktif kirlenme meydana getiren madde veya silahların kullanılması suretiyle yapılan harp
RADIOLOGICAL WEAPON : English Turkish military
RADYOLOJİK SİLAHLAR, RADYOAKTİF SİLAHLAR:Radyoaktif maddeler veya bunları kullanmaya yarayan silah ve aletler
RADIOSONDE : English Turkish military
RADYASOND:Bak. "radio meteorograph"
RADIOTELEGRAPH : English Turkish military
TELSİZ TELGRAFLA MUHABERE ETMEK:Telsiz telgraf cihazı ile haberleşmek
RADIOTELEGRAPHY : English Turkish military
TELSİZ TELGRAF:Telgraf kodlarının telsiz vasıtasıyla yollanması
RADIOTELEPHONY : English Turkish military
TELSİZ TELEFONCULUK, TELSİZ TELEFONLA MUHABERE:Sesi modüle edilmiş telsiz dalgalarıyla göndererek yapılan haberleşme şekli
RADIOTELETYPE WRITER : English Turkish military
TELSİZ TELEMPRİMÖR:Telsiz vasıtasıyla telemprimör muhaberesini sağlıyan cihaz
RADIUS OF ACTION : English Turkish military
HAREKET YARIÇAPI:Bir gemi, uçak veya aracın bütün emniyet ve işletme faktörleri dikkate alınarak normal muharebe yük ile üssünden belirli bir rota üzerinde uzaklaşıp yakıt ikmali yapmadan geri dönebileceği azami mesafe
RADIUS OF DAMAGE : English Turkish military
HASAR YARIÇAPI:Yer sıfırından itibaren arzu edilen hasarın elde edilmesi ihtimalinin % 50 olduğu mesafe
RADIUS OF INTEGRATION : English Turkish military
BİRLEŞME YARIÇAPI:Yer sıfırından itibaren hem nükleer patlama hem konvansiyonel silahların etkilerinin birleştiği bölgeyi gösteren mesafe
RADIUS OF RUPTURE : English Turkish military
TAHRİP YARIÇAPI:Bir yeraltı imla hakkının infilakı ile tahrip edilebilecek en uzak yerin infilak merkezine olan mesafesi. Bu yarıçap imla hakkının nevine miktarına ve toprağın cinsine göre değişir
RADIUS OF SAFETY : English Turkish military
EMNİYET YARIÇAPI:Yer sıfır noktasından uzakta dost kıtalar üzerindeki silah tesirlerinin kabul edilebilir derecede olduğu yatay mesafe
RADIUS OF VISIBILITY : English Turkish military
GÖRÜŞ YARIÇAPI:Bir gözcünün belirli bir noktadan her istikametle görebileceği azami mesafe. Özellikle bir uçaktaki rasıdın görebileceği mesafe
RAFT : English Turkish military
SAL:Genellikle kalın kalas ve tahtaların yanyana bağlanması veya çivilenmesi suretiyle meydana getirilen yüzer vasıta
RAID : English Turkish military
BASKIN, AKIN:Bilgi edinmek, düşmanı şaşkınlığa uğratmak veya tesislerini tahrip etmek üzere düşman arazisine süratli bir girmeyi içine alan genellikle küçük çapta bir harekat. Baskın; verilen vazifenin yerine getirilmesini müteakip planlı bir çekilme ile son bulur
RAID CLERK : English Turkish military
AKIN İŞARETLEYİCİSİ:Bir hava haberverme ve ikaz hizmeti harekat merkezinde bulunan bölgesine yapılan uçuşlara numara tahsis eden ve bu çeşit uçuşları tanıtmak için bir akın görev kartı tutan şahıs. Hava Savunma harekat merkezinde buna (raid orderly) de denir
RAID ORDERLY : English Turkish military
AKIN İŞARETLEYİCİSİ:Bak. "raid clerk"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani