Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BERENICE : English Turkish

n. bir kadın adı; Mısırlı 5 prensesin adı; Musevi 2 prensesin adı

BERESHIT RABBAH : English Turkish

Midrash'ın Yaradılış Kitabı'nda yorum sağlayan bir bölümü

BERET : English Turkish

n. bere

BERG : English Turkish

n. buzdağı

BERGAMOT : English Turkish

n. bergamot, bergamot esansı

BERGAPTEN : English Turkish

n. bergamot limonu kabuğundan elde edilen bergamot yağı bileşeni

BERGEN : English Turkish

n. Norveç'te bir şehir; bir erkek adı; bir soyadı

BERGEN BELSEN : English Turkish

kuzey Almanya'da bulunan bir İkinci Dünya Savaşı toplama kampı

BERGEN BRUNSWIG : English Turkish

California merkezli ABD'li bir ortaklık, ilaç kozmetik ve kişisel sağlık bakımı ürünleri imalatçısı ve dağıtımcısı

BERGENIA : English Turkish

n. büyük yaprakları ve mor kırmızı veya pembe çiçekleri olan erken çiçek açan uzun ömürlü bir bitki

BERGER'S DISEASE : English Turkish

n. Berger hastalığı, böbreklerde immunoglobulin antikor tortusunun sebep olduğu böbrek yanması

BERGERE : English Turkish

n. berjer

BERGH : English Turkish

n. bir soyadı; Henry Bergh (
1888), 1866 yılında ASPCA'yı kuran ABD'li sosyal reformcu

BERGMAN : English Turkish

n. bir soyadı; Ingmar Bergman (1918 doğumlu), İsveçli film ve tiyatro yönetmeni

BERGSCHRUND : English Turkish

n. bir dağ buzulunun en tepesinde bulunan çatlaklar sırası veya yarık

BERGSON : English Turkish

n. bir soyadı; Henri Louis Bergson (
1941), Fransız filozof ve yazar, 1927 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi

BERGSONIAN : English Turkish

adj. Henri Bergson'ın veya onunla ya da felsefesiyle ilgili, Henri Bergson'a veya felsefesine özgü

BERHYME : English Turkish

v. manzum ile övmek, şiir ile övme, dörtlük ile övmek

BERI-BERI : English Turkish

eriberi hastalığı, bir sinir sistemi hastalığı, B vitamini eksikliğinden kaynaklanan hastalık

BERIBBON : English Turkish

v. kurdelelemek, kurdele takmak, kurdele bağlamak; dekore etmek, süsleme, fırfırlamak

BERIBBONED : English Turkish

adj. kurdeleli

BERIBERI : English Turkish

n. beriberi

BERIME : English Turkish

v. manzum ile övmek, şiir ile övme, dörtlük ile övmek

BERING : English Turkish

n. bir soyadı; Vitus Bering (
1741), Rusya donanmasında görev almış ve Ruslar için kuzey Pasifik Okyanusu'nu gezip Bering Boğazı'nı keşfetmiş olan Danimarka doğumlu bir gezgin, Alaska'nın batı kıyısını haritalandıran ilk kişi

BERING SEA : English Turkish

Bering Denizi, Pasifik Okyanusu'nun uç kuzey bölümü (Alaska ile Siberya arasındadır)