Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BENNY GOODMAN : English Turkish

(
1986) Amerikalı caz klarnetçisi ve müzik grubu lideri, "King of Swing (Swing Kralı)"

BENT : English Turkish

n. istek, eğilim, yetenek, yatkınlık; çimen, çimenlik; kır

BENT : English Turkish

adj. eğri, bükülmüş, kıvrık; kararlı, aklına koymuş, yatkın, katlanmış

BENT GRASS : English Turkish

çimen

BENT ON : English Turkish

-e meyilli olmak,
e kararlı olmak,
nın peşinde olmak

BENT OVER : English Turkish

çömelmiş, dizlerinin üstüne çökmüş, diz çökmüş, öne eğilmiş, eğrilmiş

BENTHAL : English Turkish

adj. bental, okyanus tabanında, okyanus dibinde

BENTHAM : English Turkish

n. bir soyadı; Jeremy Bentham (
1832), İngiliz hukuk alimi ve filozofu, faydacılığın kurucusu

BENTHAMISM : English Turkish

n. Bentamizm, Jeremy Bentham tarafından kurulan ve faydacı ilkeleri kabullenmiş dinî bir akım (büyük sayının büyük mutluluğu)

BENTHAMITE : English Turkish

n. Bentamizm taraftarı

BENTHIC : English Turkish

adj. bentik, okyanus tabanıyla ilgili, okyanus tabanına özgü, deniz dibiyle ilgili, deniz dibine özgü

BENTHOS : English Turkish

n. bentoz, dip canlıları, okyanus dibinde yaşayan bitkiler ve hayvanlar, deniz dibinde yaşayan bitkiler ve hayvanlar

BENTO : English Turkish

n. bölümlere ayrılmış reçineli bir kutuda paketlenmiş Japon yemeği, paketlenmiş Japon yemeği

BENTONITE : English Turkish

n. bentonit, yumuşak balçık, volkanik küllü balçık

BENTONITIC : English Turkish

adj. bentonitle ilgili, bentonite özgü, yumuşak balçıkla ilgili, yumuşak balçığa özgü, volkanik küllü balçıkla ilgili, volkanik küllü balçığa özgü

BENTWOOD : English Turkish

n. bükme ağaç

BENUMB : English Turkish

v. uyuşturmak, hissizleştirmek

BENUMBED : English Turkish

adj. hissiz, uyuşuk, uyuşmuş

BENUMBEDNESS : English Turkish

n. uyuşukluk, uyuşma, hissizlik, duygusuzluk, hissedememe durumu; dondurulmuş olma, dondurulmuşluk

BENYAMIN : English Turkish

n. bir erkek adı (Benjamin'in bir biçimi); bir soyadı

BENZ : English Turkish

n. Avrupalı özel bir araba markası (Argo)

BENZAITEN : English Turkish

n. (Japonya) Yedi Şans Tanrısı'ndan biri, edebî sanatlar Tanrıçası

BENZAL : English Turkish

adj. benzalli, benzal içeren, benzal grubu içeren (Kimya)

BENZAL GROUP : English Turkish

enzal grubu, CH grubu ve benzen içeren organik bileşim (Kimya)

BENZALDEHYDE : English Turkish

n. benzaldehit, boyalarda parfümlerde çözücülerde ve çeşnilerde kullanılan kimyasal bir bileşim