Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BENEVOLENT ASSOCIATION : English Turkish

yardım derneği, hayır teşkilatı, kâr amacı gütmeyen teşkilat

BENEVOLENT FUND : English Turkish

n. yardım fonu

BENEVOLENT SOCIETY : English Turkish

n. hayır kurumu

BENEVOLENTLY : English Turkish

adv. yardımsever bir şekilde, iyiliksever bir şekilde, hayırsever bir şekilde

BENG : English Turkish

"Bachelor of Engineering (Mühendislik Lisansı) "; mühendislik lisans mezuniyet derecesi; mühendislik mezunu

BENGAL : English Turkish

n. Bengal

BENGAL LIGHT : English Turkish

işaret fişeği

BENGALEE : English Turkish

n. Bengalli, eski bir Hint eyaleti olan Bengal yerlisi veya burada yaşayan kimse

BENGALI : English Turkish

n. Bengalli, Bengal dili

BENGALI : English Turkish

adj. Bengal

BENGALOR TORPEDO : English Turkish

engalor torpidosu, genellikle bir duvar veya çiti havaya uçurmak için kullanılan boru şeklinde patlayıcı

BENGALORE : English Turkish

n. ortagüney Hindistan'da endüstriyel bir şehir, Hindistan'ın "Silicone Valley (Silikon Vadisi)" olarak bilinir

BENI : English Turkish

n. bir erkek adı

BENI SHOGA : English Turkish

n. tuzlu bir kırmızı zencefil kökü turşusu

BENIGHT : English Turkish

v. karanlıkta bırakmak, gecenin karanlığından bırakmak

BENIGHTED : English Turkish

adj. karanlıkta kalmış, cahil, bilgisiz, kara cahil

BENIGHTEDLY : English Turkish

adv. entelektüel olarak karanlıkta bırakarak, aydınlatmayarak (entelektüel ve ahlaki olarak)

BENIGHTEDNESS : English Turkish

n. karanlık; bilgisizlik, cahillik, cehalet, aydınlanmamış olma durumu

BENIGN : English Turkish

adj. iyi huylu, sevecen, iyi kâlpli, iyicil (tümör), tehlikesiz, yararlı

BENIGN POLYP : English Turkish

iyi huylu polip, iyi huylu tümör, hayati tehlike oluşturmayan polip

BENIGN TUMOR : English Turkish

iyi huylu tümör, iyi huylu polip, hayati tehlike oluşturmayan polip, kanserli olmayan tümör, kötü huylu olmayan tümör

BENIGN VIRUS : English Turkish

iyi huylu virüs, iyicil virüs, (Bilgisayar) zararsız bilgisayar virüsü, yıkım yaratmayan bilgisayar virüsü, bir şekilde virüs özelliği sergileyen ancak sisteme herhangi bir zarar vermeyen bilgisayar programı

BENIGNANCY : English Turkish

n. şefkatlilik, iyi kalplilik; mükemmellik, harikuladelik

BENIGNANT : English Turkish

adj. yumuşak, sevecen, merhametli, iyi kâlpli, yararlı, faydalı, iyicil (tümör), tehlikesiz

BENIGNANTLY : English Turkish

adv. iyi bir şekilde, iyi kalple, iyi niyetle, şefkatlice; cömertçe, eli açık bir şekilde