English To Turkish
BENZALKONIUM : English Turkish
n. benzalkonium, organik sade element
BENZALKONIUM CHLORIDE : English Turkish
enzalkonium klorid, dezenfektan ve antiseptik olarak kullanılan kimyasal bir bileşim
BENZEDRINE : English Turkish
n. ticari olarak üretilen amfetaminin marka adı (Farmakoloji)
BENZENE : English Turkish
n. benzen
BENZIDINE : English Turkish
n. benzidin, boya imalatında kullanılan kimyasal bir bileşim
BENZIN : English Turkish
n. benzin, yakıt, petrol, sanayide kullanılan bir çözücü
BENZINE : English Turkish
n. benzin
BENZOATE : English Turkish
n. benzoat, kimyasal bir madde
BENZOCAINE : English Turkish
n. banzoken, lokal anestezide kullanılan bir madde
BENZODIAZEPINE : English Turkish
n. benzodiazepin, (Tıp) yatıştırıcı olarak kullanılan gruba ait bileşimlerden herhangi biri
BENZOIC : English Turkish
adj. benzoik, aselbentten elde edilen
BENZOIN : English Turkish
n. benzoin, asilbent, aselbent, acı badem yağı kafuru (Kimya); zamk benzoini, belli ağaç türlerinden elde edilen bir reçine türü (parfüm imalatında kozmetikte ve ilaçlarda kullanılır)
BENZOL : English Turkish
n. benzol
BENZOLE : English Turkish
n. benzol
BENZOLINE : English Turkish
n. benzin
BENZOSULFIMIDE : English Turkish
n. sakarin (Kimya)
BENZOYL : English Turkish
adj. benzoil, benzoil grubu içeren (Kimya)
BENZYL : English Turkish
adj. benzil, benzil grubu içeren (Kimya)
BENZYLIC : English Turkish
adj. benzilik, benzil grubundan içerikler barındıran (Kimya)
BENZYLIDENE : English Turkish
adj. benzilidin, benzal grubu içeren (Kimya)
BEOS : English Turkish
"Be Operating System (Be İşletim Sistemi)", (Bilgisayar) veri ve yüksek kalite dijital medya uygulamalarının işleme potansiyelini maksimize etmek üzere tasarlanmış bir işletim sistemi (Be, Inc. Tarafından üretilmektedir)
BEOWULF : English Turkish
n. 8'inci yüzyıla kadar giden bir destansı şiir (İngilizce yazılı en eski eser); bir LAN aracılığıyla birbirine bağlanmış olan birkaç bilgisayardan oluşan ve en yüksek kalitede paralel işlem sağlayan süper bilgisayar (Bilgisayar)
BEPUZZLE : English Turkish
v. şaşırtmak, hayrete düşürmek, kafasını karıştırmak, aklını karıştırmak, afallatmak
BEPUZZLED : English Turkish
adj. şaşkın
BEQAA VALLEY : English Turkish
n. Bekaa Vadisi, Lübnan'da bereketli bir vadi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani