Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SPADATS : English Turkish military

SPADAT:Uzay araçlarını arzda keşfedip izleme ve bu araçların yörünge özelliklerini merkezi bir kontrol tesisine bildirmeye muktedir bir uzay keşif ve takip sistemi

SPADE : English Turkish military

MAHMUZ:Kundak kuyruğunun toprağa gömülü sivri kısmı. Bu kısım, kundağın, geri tepme esnasındaki hareketini önler

SPADE GRIP : English Turkish military

MAKİNALI TÜFEK KABZASI:Bazı müteharrik otomatik silahlarda, sandık kısmının arka tarafına tespit edilmiş olan ve silaha istikamet vermeye yarayan (D) şeklinde tutamak

SPALL : English Turkish military

FIRLAYAN ZIRH PARÇALARI:Tam veya kısmi nüfuz sonucu zırh levhasının arka yüzeyinden kopan ufak parçalar

SPAN : English Turkish military

AÇIKLIK:Bir köprünün ayakları arasındaki yatay aralık

SPANISH CAMPAIGN MEDAL : English Turkish military

İSPANYA HARBİ MADALYASI:1898'de İspanya ile yapılan harpteki hizmeti belirten madalya

SPANISH WAR SERVICE MEDAL : English Turkish military

İSPANYA HARBİ HİZMET MADALYASI:1898 ve 1899 yılları arasındaki hizmetleri İspanya Harbi Madalyasına hak kazanacak derecede olmayan şahıslara verilen madalya

SPANNING TRAY : English Turkish military

MERMİ DOLDURMA TESKERESİ:Bir topun terkipsiz cephanesini kamaya sürmeye yarayan ve takılıp çıkarılabilen oyuk tabla. Bak. "loading tray". SPAN OF DETONATION (ATOMIC DEMOLITION MUNITION EMPLOYMENT):PATLAMA GENİŞLİĞİ (ATOMİK TAHRİP MÜHİMMAT KULLANILMASI):Mümkün olan en erken ve en geç patlama zamanı arasındaki zaman hatasından sonuçlanan toplam zaman periyodu.
ERKEN ZAMAN: Atomik infilak cephanesinin patlayabileceği en erken zaman.
ATEŞ ZAMANI: Zamanlayıcıların hatasız olarak fonksiyonu halinde atomik infilak mühimmatının infilak edeceği zaman.
GEÇ ZAMAN: Atomik infilak cephanesinin patlayacağı en geç zaman

SPAR BRIDGE : English Turkish military

ÇABUK KÖPRÜ:Birbirine bağlanan yuvarlak kerestelerle çok kısa zamanda kurulmuş yardımcı köprü

SPARE : English Turkish military

YEDEK:Bir teçhizatın veya sistemin bakım veya tamiri için ikmal edilmiş montaj, tali montaj veya münferit parçası

SPARE PART : English Turkish military

YEDEK PARÇA:Bak. "repair part"

SPARE PARTS LIST : English Turkish military

YEDEK PARÇA LİSTESİ:Bak. "repair parts list"

SPARROW : English Turkish military

SPARROW (ROKETİ):Havadan havaya atılan, nükleer olmayan başlık kullanan katı yakıtlı, elektronik kontrollü homing güdümlü roket. AIM-7 olarak adlandırılır. Gemiden fırlatılan denizden havaya modeli de Sea Sparrow (RIM-7) olarak bilinir

SPARTAN : English Turkish military

SPARTAN (FÜZESİ):Daha önce Safeguard balistik savunma silah sistem füzesi olarak kullanılan füzenin parçası olan nükleer satıhtan havaya güdümlü füze. Atmosfer dışındaki stratejik balistik atmosfere yeniden giriş araçlarını önlemek üzere yapılmıştır

SPASM WAR : English Turkish military

ISPAZMOZ HARBİ (KASINMA HARBİ):Bu terim kullanılmayacaktır. Bak. "general war". SPASUR. Dünya yörüngesinde, yörünge halindeki bütün suni elemanları tespit etmek görevi olan harekat uzay gözetleme sistemi. Görev, kıtasal ABD ve yardımcı hesap sistemi boyunca yayınlanan devamlı enerji dalgasının devamlı fanı vasıtasıyla ifa edilir. Bu NORAD tespit ve izleme sisteminin Deniz Kuvvetlerine ait kısmıdır

SPATIAL BODY : English Turkish military

UZAY CİSMİ:Uzayda mevcut olan astronomi veya kanununa uygun olarak hareket eden bir cisim veya madde boşluğu. (Bu terim gök cisimleriyle birlikte arzı da içine alır)

SPATIOGRAPHY : English Turkish military

SPASYOGRAFİ:Özellikle manyetik alanların, radyasyon kuşaklarının, meteor kuşakları vs. nin çizilmesiyle ilgili uzay bilimi

SPEARHEAD : English Turkish military

OKBAŞI GİRİŞİ YAPMAK:Bir hücumda veya çabuk gelişen bir taarruzda, en ilerdeki mevzii tutmak

SPEARHEAD MONEY : English Turkish military

İŞGAL PARASI:İşgal edilen memleketler için geçici ve mahalli para değerine uygun tedavüle çıkarılan para

SPECIAL (OR PROJECT) EQUIPMENT : English Turkish military

ÖZEL TEÇHİZAT:Standart malzeme yayınları gösterilmeyen fakat yapılması tasarlanan bir hareket, faaliyet veya görev için çok lüzumlu olduğu tespit edilen malzeme. Bak. "equipment"

SPECIAL ACTIVITIES : English Turkish military

ÖZEL FAALİYET BİRLİKLERİ, ÖZEL FAALİYET UNSURLARI:Bir bütün olarak Silahlı Kuvvetler yararına sağlanmış enformasyon, eğlendirme ve moral faaliyetlerini de içine almak üzere, milletlerarası, müşterek, irtibat, diplomatik, politik, araştırma veya diğer özel maksatlı faaliyetleri idare ile görevli birlik unsurları

SPECIAL AGENT : English Turkish military

ÖZEL AJAN:İstihbarat veya karşı istihbarat bilgisi toplamakta veya askeri güvenlikte uzmanlaşmış sivil yada asker ABD vatandaşı

SPECIAL AIR OPERATION : English Turkish military

ÖZEL HAVA HAREKATI:Konvansiyonel olmayan bir savaş, gizli, örtülü veya psikolojik bir faaliyeti desteklemek için çatışmanın herhangi bir safhasında yapılan harekat

SPECIAL AMMUNITION : English Turkish military

ÖZEL MÜHİMMAT:Üstün bir kontrol kullanma ve güvenlik ihtiyacı gösterdikleri için Kara Kuvvetleri Komutanlığınca bu şekilde adlandırılan mühimmat kalemleri. Bu terimin kapsadığı maddeler şunlardır: (a) nükleer ve nükleer olmayan harp başlığı kısımları, atom tahrip mühimmatı, nükleer mermiler ve bunlarla ilgili atım kıymetlendirme doneleri, sevk hakları, onarım parçaları. (b) Füze gövdeleri (yüksek yoğunluk, düşük bakım ve klasik mühimmat özelliklerini birleştirmiş füzeler hariç) ve bu gövdelere ait ana parçalar (onarım parçaları hariç) ve füze sevk hakları. Tam bir atım; özel mühimmat terimi anlamına girer. Özel mühimmat ile yakından ilgili (ve bunlara ait test, yükleme ve boşaltma teçhizatı ile özel aletler gibi) bazı kalemlerin ikmali, V. nci sınıf özel mühimmat kanalları ile yapılır

SPECIAL AMMUNITION LOAD : English Turkish military

ÖZEL MÜHİMMAT PAYI:Bir atış birliği (delivery unit) tarafından taşınacak belirli özel mühimmat miktarı. Bu payın; her sarfı müteakip, yeniden tesisi ve bütünlenmesi keyfiyeti göreve, taktik ve lojistik duruma, birliğin payı taşıma ve kullanma kabiliyetine bağlıdır. Bu da benzeri atış birlikleri arasında, günden güne değişiklik gösterebilir