English To Turkish
BESPRINKLE : English Turkish
v. serpmek, saçmak
BESS : English Turkish
n. bir kadın adı (Elizabeth'in kısa biçimi)
BESSEMER : English Turkish
n. bir kadın adı; Henry Bessemer (
1898), İngiliz bir mühendis, Bessemer işleminin geliştiricisi (çelik üretme işlemi)
BESSEMER PROCESS : English Turkish
n. Bessemer işlemi, dökme metale sıkıştırılmış hava uygulayarak katışık demirden çelik imal etme işlemi
BESSETTE : English Turkish
n. bir soyadı
BESSIE : English Turkish
n. bir kadın adı (Elizabeth'in kısa biçimi)
BEST : English Turkish
v. yenmek, geçmek, alt etmek
BEST : English Turkish
adj. en iyi, birinci sınıf
BEST : English Turkish
adv. en iyi şekilde, en çok, en
BEST BEFORE : English Turkish
son kullanma tarihi
BEST BEFORE- : English Turkish
-dan önce tüketmeniz tavsiye edilir, tarihinden önce tüketilmelidir, son kullanma tarihi, belirli bir tarihten önce tüketilmesi tavsiyesi (kolay bozulabilen ürünler üzerinde yer alan ve ürünün belli bir tarihten önce tazeliğini kaybedeceğini veya bozulacağını belirten uyarı mesajı)
BEST BIB AND TUCKER : English Turkish
n. en iyi elbise, bayramlık giysi
BEST BUDDY : English Turkish
en iyi arkadaş, en yakın arkadaş, en yakın dost, en iyi badi
BEST BUY : English Turkish
en uygun satın alma, en uygun alışveriş, kârlı pazarlık, en uygun fiyat
BEST BUY IN TOWN : English Turkish
kasabadaki en iyi fiyat, kasabadaki en iyi pazarlık, civardaki en uygun fiyat, civardaki en düşük fiyat, en ucuzu
BEST CLOTHE : English Turkish
n. en iyi elbise
BEST EVIDENCE RULE : English Turkish
en iyi kanıt kuralı, orijinal delil kuralı, mevcut olur olmaz orijinal öğenin kanıt olarak sunulması gerektiğini ve orijinali sunulmadığı takdirde fotokopisinin kabul edilmeyeceğini belirten kural (Hukuk)
BEST HATED : English Turkish
adj. en nefret edilen
BEST JUDGEMENT ASSESSMENT : English Turkish
en uygun değerlendirme, en uygun muhakeme değerlendirmesi, ellerinde olan bilgiye dayanarak vergi yetkililerinin aldığı vergilendirme kararı
BEST LOVED : English Turkish
adj. en sevilen
BEST MAN : English Turkish
sağdıç
BEST OF : English Turkish
-nın en iyisi,
nın en kalitelisi,
nın en çok isteneni
BEST OF BREED : English Turkish
türünün en iyisi, seçme; en çok tavsiye edilen seçenekler; seçilenlerin en kalitelisi
BEST OF JUDGEMENT : English Turkish
en iyi muhakeme, en iyi değerlendirme, vergi yükümlülüğü konusunda mümkün olan en doğru ve en kesin veri tahmini
BEST OF LUCK! : English Turkish
İyi şanslar! iyi şanslar dilerim, bol şans, başarılar dilerim
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani