Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BEST OF THE BUNCH : English Turkish

en iyisi, bütün grubun en iyisi, en tepedeki kaymak, kaymak tabaka, kaymağın kaymağı

BEST PART : English Turkish

en iyi bölüm, en iyi parça, en zevkli ve eğlenceli kısım, en ilginç kısım

BEST POSSIBLE MANNER : English Turkish

en iyi yol, en iyi tavır, en uygun yol, en etkili ve arzu edilen yol

BEST REGARDS : English Turkish

en iyi dilekler, en iyi dileklerimle, en samimi dilekler, en samimi dileklerimle, saygılarımla

BEST SELLER : English Turkish

en çok satan kitap, liste başı kitap

BEST SELLING : English Turkish

adj. en çok satan, satış rekorları kıran

BEST SOLUTION : English Turkish

en iyi çözüm, en uygun çözüm, bir şeyi çözmenin en iyi yolu

BEST THING SINCE SLICED BREAD : English Turkish

tüm zamanların en iyisi, (Argo) kesinlikle şimdiye kadar görülenler arasında en iyisi

BEST WAY POSSIBLE : English Turkish

mümkün olan en iyi yol, mümkün olan en uygun metot, daha başarılı yöntem

BEST WESTERN : English Turkish

dünya çapında bir oteller zinciri

BEST WISHES : English Turkish

en içten dileklerimle

BEST WISHES FOR A HAPPY NEW YEAR : English Turkish

interj. yeni yılınız kutlu olsun

BEST WISHES FOR YOUR BIRTHDAY : English Turkish

interj. doğum gününüz kutlu olsun

BEST-KEPT SECRET : English Turkish

çok az bilinen ancak mükemmel olan (bir restoran vs gibi)

BESTEAD : English Turkish

v. yardım etmek, destek sağlamak

BESTEAD : English Turkish

adj. tehlikede, sorun yaşayan, problem içinde olan (Eski Kullanım)

BESTED : English Turkish

adj. yenilmiş, yenilgiye uğramış, yenilgiye uğratılmış, hezimete uğramış; üstün gelinmiş, mağlup edilmiş (bir yarışmada)

BESTFOODS : English Turkish

n. New Jersey merkezli bir Amerikan ortaklığı, dünya çapında bir gıda ve bakkaliye ürünleri imalatçısı ve dağıtımcısı

BESTIAL : English Turkish

adj. hayvan gibi, hayvani, hayvanca, yabani, barbar

BESTIALISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) hayvanlaştırmak, hayvana benzetmek; vahşileştirmek, canileştirmek; bir kimsenin hayvan gibi davranmasına veya yaşamasına neden olmak (bestialize olarak da yazılır)

BESTIALITY : English Turkish

n. canavarlık, vahşilik; hayvanlarla cinsel ilişkiye girme

BESTIALIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) hayvanlaştırmak, hayvana benzetmek; vahşileştirmek, canileştirmek; bir kimsenin hayvan gibi davranmasına veya yaşamasına neden olmak (bestialise olarak da yazılır)

BESTIALLY : English Turkish

adv. hayvan gibi, hayvana yakışır bir şekilde; hayvanca, hayvani bir yöntemle; vahşice, kabaca

BESTIARY : English Turkish

n. hayvan davranışlarıyla ilgili kinayeli çalışma, ortaçağda yazılan ve hayvanlara ait hikâyeler içeren kitap, hayvanlarla ilgili kitap

BESTIR : English Turkish

v. harekete geçirmek, yerinden oynatmak, coşturmak, kaldırmak; koşturtmak, aceleye getirtmek