English To Turkish
BIJOUTERIE : English Turkish
n. bijuteri
BIKE : English Turkish
n. bisiklet, motosiklet
BIKE : English Turkish
v. bisiklete binmek, motosiklete binmek
BIKER : English Turkish
n. bisikletçi, bisiklet kullanan, bisiklet süren, bisiklet veya motosiklet süren kimse; bir motosiklet ekibi üyesi kimse (Gayriresmî)
BIKEWAY : English Turkish
n. bisiklet yolu, bisiklet patikası
BIKINI : English Turkish
n. Bikini Mercanadası, Pikinni Mercanadası, Pasifik Okyanusu'ndaki Marshall Adaları'nda
1958 yılları arasında Birleşik Devletler tarafından atom bombaları denenmiş bir mercan ada
BIKINI : English Turkish
n. bikini
BIKINI ATOLL : English Turkish
n. Bikini Mercanadası, Pikinni Mercanadası, Pasifik Okyanusu'ndaki Marshall Adaları'nda
1958 yılları arasında Birleşik Devletler tarafından atom bombaları denenmiş bir mercan ada
BIKO : English Turkish
n. bir soyadı; Stephen Biko (
1977), pek çok kez yakalanmış ve polis tarafından gözaltında tutulurken maruz kaldığı dayaktan ölen Güney Afrikalı ırkçılık karşıtı siyahî bir aktivist, Black Consciousness Movement'ın (Siyahî Farkındalık Hareketi) kurucusu
BIKUR HOLIM HOSPITAL : English Turkish
Bikur Holim Hastanesi, Kudüs'te bir hastane
BILABIAL : English Turkish
adj. çiftdudaksıl
BILABIATE : English Turkish
adj. çift dudaklı, iki dudaklı, iki dudağı olan (Botanik)
BILAL : English Turkish
n. (Malezya) müezzin, ezan okuyan kimse (İslam)
BILATERAL : English Turkish
adj. iki taraflı, iki yüzlü, iki kenarlı
BILATERAL CONTRACT : English Turkish
çift taraflı sözleşme, iki taraflı anlaşma, iki taraf arasında gerçekleştirilen anlaşma
BILATERAL DISCUSSIONS : English Turkish
çift taraflı tartışmalar, iki taraflı görüşmeler, iki tarafı olan görüşmeler
BILATERAL PEACE TALKS : English Turkish
çift taraflı barış görüşmeleri, iki taraflı barış müzakereleri, iki tarafı olan barış görüşmeleri (örneğin; İsrail-Suriye, İsrail-Lübnan ve İsrail-Ürdün arasındaki barış görüşmeleri)
BILATERAL TALKS : English Turkish
çift taraflı görüşmeler, iki taraflı müzakereler, iki tarafı olan tartışmalar
BILATERALISM : English Turkish
n. çift taraflılık, iki taraflılık, iki taraflı olma durumu
BILATERALISTIC : English Turkish
adj. çift taraflı, iki taraflı, iki tarafı olan
BILATERALITY : English Turkish
n. çift taraflılık, iki taraflılık, iki yüzlülük, iki taraflı olma durumu
BILATERALLY : English Turkish
adv. çift taraflı bir şekilde, iki taraflı bir şekilde
BILBAO : English Turkish
n. kuzey İspanya'da bir liman şehri
BILBAU : English Turkish
n. kuzey İspanya'da bir liman şehri; bir soyadı
BILBERRY : English Turkish
n. yabanmersini, keçiyemişi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani