English To Turkish
BIGGER THAN LIFE : English Turkish
hayattan daha büyük, gerçek boyutunda olmayacak kadar büyük olan; aşırır derecede ünlü ve önemli
BIGGEST OF ITS KIND : English Turkish
türünün en büyüğü, çeşidinin en büyüğü, kendisine benzeyenler içinde en büyüğü
BIGGEST TOAD IN THE PUDDLE : English Turkish
ir topluluktaki en önemli kimse, önemsiz bir topluluğun en önemli kişisi, bulunduğu grubun diğer üyelerini sindiren kimse, baskın kimse, güçlü kimse
BIGGETY : English Turkish
adj. kibirli, gururlu, burnu büyük; kendini beğenmiş, kurumlu
BIGGIE : English Turkish
n. önemli kimse, nüfuzlu kimse, etkili kimse (Argo)
BIGGIN : English Turkish
n. (Eski Kullanım) gece başlığı, gece takılan takke; çocuk başlığı, çocuk takkesi
BIGGISH : English Turkish
adj. büyükçe
BIGHA : English Turkish
n. (Hindistan) 1/3 akre (
4047 hektar'ın 3'te 1'i) ila 1 akre (
4047 hektar) arasında değişen arazi ölçüsü birimi
BIGHEAD : English Turkish
n. kendini beğenmiş
BIGHEADED : English Turkish
adj. kendini beğenmiş
BIGHEARTED : English Turkish
adj. cömert, eli açık, iyi kalpli, iyiliksever, sevecen
BIGHEARTEDLY : English Turkish
adv. cömertçe, eli açık bir şekilde, iyi kalpli bir şekilde, iyiliksever bir şekilde
BIGHORN : English Turkish
n. yaban geyiği, yabani geyik
BIGHT : English Turkish
n. koy, körfez, halat bedeni, roda
BIGMOUTH : English Turkish
n. farfara, ağzı kalabalık kimse (Argo)
BIGMOUTHED : English Turkish
adj. geveze, konuşkan, çok konuşan, çok konuşmayı seven
BIGNESS : English Turkish
n. büyüklük, irilik, kocamanlık
BIGOT : English Turkish
n. bağnaz kimse, dar görüşlü kimse, yobaz
BIGOTED : English Turkish
adj. bağnaz, mutaassıp, yobaz, geri kafalı (Argo),
BIGOTEDLY : English Turkish
adv. bağnazca, bağnaz bir şekilde, önyargılı bir şekilde, geri kafalı bir şekilde, toleranssız bir şekilde
BIGOTRY : English Turkish
n. bağnazlık, yobazlık
BIGWIG : English Turkish
n. kodaman, önemli kimse
BIHAR : English Turkish
n. kuzeydoğu Hindistan'da bir eyalet; bu eyaletin orta kesimlerinde yer alan bir şehir; Macaristan'da bir kontluk
BIJECTION : English Turkish
n. birebir ve örten fonksiyon, hem birebir hem de örten olan fonksiyon (Matematik)
BIJOU : English Turkish
adj. küçük ama mükemmel, küçük ve güzel
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani