Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BLACKTOP : English Turkish

n. asfalt, asfalt yol

BLACKTOPPED : English Turkish

adj. asfaltlı, asfaltlanmış, asfalt döşenmiş

BLACKWATER FEVER : English Turkish

n. karasu humması, karahumma

BLACKWOOD : English Turkish

n. bir soyadı; William Blackwood (
1834), İskoç yayımcı ve editör; New Jersey'de (ABD) bir köy

BLACKWORK : English Turkish

n. demirci tarafından üzerinde çalışılan parça

BLACKY : English Turkish

n. zenci, esmer

BLADDER : English Turkish

n. sidik torbası, mesane; kese, iç lastik (top)

BLADDER WRACK : English Turkish

n. hava keseli suyosunu

BLADDERED : English Turkish

adj. mesane gibi şişmiş; (Argo) sarhoş, zil zurna sarhoş, alkol tarafından zehirlenmiş

BLADDERWRACK : English Turkish

n. hava kesesi olan bir tür su yosunu

BLADDERY : English Turkish

adj. mesanemsi, mesaneye benzeyen, mesane gibi, idrar torbasına benzeyen

BLADE : English Turkish

n. bıçak ağzı; kılıç, kılıç kullanmakta usta kimse; laubali tip, sulu tip (Argo); yaprak, uzun yaprak

BLADE ENTRY ANGLE : English Turkish

ıçağın giriş açısı, bir bıçağın bir kimsenin vücuduna giriş açısı

BLADE EXIT ANGLE : English Turkish

ıçağın çıkış açısı, bir bıçağın bir kimsenin vücudundan çıkış açısı

BLADE RUNNER : English Turkish

Harrison Ford'un rol aldığı 1982 yapımı bilimkurgu filmi (Ridley Scott yönetmiştir)

BLADEBONE : English Turkish

n. (Anatomi) kürekkemiği, omuz kemiği, skapula, omuzun arka bölümünü oluşturan büyük düz kemik

BLADED : English Turkish

adj. bıçaklı, bıçağı olan, keskin bir ağzı olan

BLADING : English Turkish

n. güncel versiyonu olan her çizmenin alt kısmında sadece bir bıçak bulunan kızak veya paten giyme

BLAEBERRY : English Turkish

n. yabanmersini, keçiyemişi

BLAG : English Turkish

n. şiddet içeren soygun veya baskın, şiddet uygulanarak yapılan soygun veya baskın

BLAG : English Turkish

v. şiddet kullanarak soygun gerçekleştirmek; yalan söyleyerek elde etmek, kurnazca konuşarak elde etmek

BLAGGER : English Turkish

n. kişisel çıkar amacıyla kurnaz bir şekilde konuşmasıyla bilinen kimse

BLAGGING : English Turkish

n. (Karayip Adaları Kullanımı) umuma açık bir yerde yapılan gayriresmî konuşma

BLAGUE : English Turkish

n. saçmalık, zırva, yalan dolan; böbürlenme, övünme

BLAGUEUR : English Turkish

n. (Fransızca) şakacı, nükteci, şaka yapan kimse