Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

COLIURIA : English Turkish Medicals

İdrarda Escherichia coli bulunuşu

COLLAGEN : English Turkish Medicals

Bağ dokusunun ana proteini olan bir albüminoid, kollajen

COLLAGENASE : English Turkish Medicals

Kollajenin sıvı haline gelmesini sağlayan enzim, kollajenaz

COLLAGENIC : English Turkish Medicals

Kollajen'le ilgili;
Kollajen oluşturan

COLLAGENOLYTIC : English Turkish Medicals

Kollajen'in erimesine sebep olan, kollajen'i eriten

COLLAGENOSIS : English Turkish Medicals

Yer yer fibrinoid nekroz bölgeleri ile belirgin bağ dokusu hastalığı, kollajen hastalığı

COLLAGENOUS : English Turkish Medicals

Kollajen ihtiva eden, kolaljen'den yapılı;
Kollajen oluşturan

COLLAPSE : English Turkish Medicals

Kolaps, collapsus: Periferik damarların genişleyip muhitle kanın toplanması ile hasıl olan ağır bir tablo, vücutta bütün kuvvetlerin birdenbire kesilmesi;
Dimağın kansız kalması;
Çökmek, birdenbire düşmek

COLLAPSOTHERAPY : English Turkish Medicals

Kolaps tedavisi

COLLAR-BONE : English Turkish Medicals

Clavicula, köprücük kemiği

COLLATERAL : English Turkish Medicals

Yanda bulunan, yan, Collateralis

COLLES'LAW : English Turkish Medicals

Bir annenin, kendisi enfekte olmadan sifliitik bir bebeği emzirmesi olayında, hastalığın daha önce annede başladığını, çocuğa ise fetal hayatta (in utero) bulaştığını ileri süren varsayım

COLLICULUS : English Turkish Medicals

(colliculi).
Tomurcuk;
Tepecik

COLLIDINE : English Turkish Medicals

Bozulmuş hayvani maddeden açığa çıkan zehirli yağlı madde, ptomain [C6H2N(CH3)3]

COLLIQUATION : English Turkish Medicals

n.Hücrelerdeki protoplazmanın sulanma şeklindeki dejenerasoynu

COLLIQUATIVE : English Turkish Medicals

Bol, aşırı derecede olan, çok miktarda

COLLODION : English Turkish Medicals

Kolodyon: Yara veya filime sürülünce ince ve şeffaf bir tabaka oluşturan sıvı, kolodyon, trinitroselüloz. (eritici maddeler uçunca zara benzer bir tabaka kalır ve yaraları korumak için kullanılır)