Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COMEDO : English Turkish Medicals

(comedones). Ciltte yağ folikülünün içini dolduran ve sıkıldığı zaman bir kurtçuk şeklinde dışarıya çıkan yağlı madde

COMISSUROTOMY : English Turkish Medicals

Fibröz bantların veya halkaların cerrahi olarak kesilmesi

COMMENSAL : English Turkish Medicals

Tam parazit olmayarak başkasından veya başkası üzerinde veya başkası ile beraber beslenen

COMMENSALISM : English Turkish Medicals

Farklı iki organizmadan birinin faydalandığı diğerinin ise, bu durumdan etkilenmediği müşterek yaşama şekli

COMMINUTED : English Turkish Medicals

Parçalanmış

COMMISSURE : English Turkish Medicals

Birleşik iki organın birbiriyle birleşme yeri, dudakların veya göz kapaklarının bitişitğği yer, birleşek, commissura

COMMON : English Turkish Medicals

Müşterek, ana, birleşik, ilkel, communis

COMMUNICABLE : English Turkish Medicals

Bir kimseden diğerine geçebilen, bulaşıcı, sari

COMMUNICANS : English Turkish Medicals

a.Birleştirici

COMPACT : English Turkish Medicals

Tıkız, kesif, kompakt, compactus;
Kompres

COMPATIBILITY : English Turkish Medicals

Uyum, uygunluk

COMPATIBLE : English Turkish Medicals

Kimyasal yapısı değişmeksizin diğer bir madde veya maddelerle karışabilen, uyumlu şekilde birarada bulunabilen

COMPENSATION : English Turkish Medicals

Sistemler veya organlarda bir bölümün çalışması bozulduğu zaman diğer bir bölümün fazla çalışarak onun işini üzerine alması, kompansasyon

COMPERSSORIUM : English Turkish Medicals

Baskı aleti, özellikle kanamayı durdurmak için damar üzerine uygulanan alet

COMPLEMENT : English Turkish Medicals

Normal kanda bulunan ve özel amboseptor ile birleştiğinde bakteri veya diğer hücrelerin tahrip olmasını sağlayan madde, kompleman

COMPLEMENTARY : English Turkish Medicals

Tamamlayan

COMPLEMENTOID : English Turkish Medicals

Isıtıldığı zaman inaktif hale geçen kompleman

COMPLEX : English Turkish Medicals

Basit olmayan karışık, muğlak;
Çeşitli unsurların birleşmesinden oluşan madde ,bileşik;
Bilinçaltında daimi baskı altında tutulan fakat kişinin davranışlarını büyük ölçüde etkileyen fikir veya duygu, kompleks;
Elektrokardiyogram'da kalp faaliyetindeki belli bir olayı gösteren dalga kısmı, dalga kompleksi

COMPLEXION : English Turkish Medicals

Deri rengi, clit görünümü, özellikle yüz derisinin renk ve görünümü

COMPLICATED : English Turkish Medicals

Karmaşık yapı gösteren, çözümü güç, girift;
Üzerine diğer hastalık veya bozukluğun eklendiği (hastalık), diğer hastalık veya bozukluklarla bir arada bulunan (hastalık)

COMPLICATION : English Turkish Medicals

Bir hastalığın seyri esnasında oluşan ikinci bir hastalık, mevcut hastalığa eklenen diğer bir hastalık veya bozukluk, ihtilat, komplikasyon

COMPONENT : English Turkish Medicals

Bir bileşiği veya karışım oluşturan unsurlardan her biri, unsur, eleman

COMPOSITION : English Turkish Medicals

Bir maddenin yapı ve bileşimi, özellikle molekülü oluşturan atomların sayı ve diziliş şekli

COMPOUND : English Turkish Medicals

Bileşim, terkip