Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DECANNULATION : English Turkish Medicals

Herhangi bir vücut boşluğuna sevkedilen kanül (tüp)'ün çıkarılması

DECANT : English Turkish Medicals

Bir sıvıyı tortusu dipte kalacak şekilde. bir kaba yavaşça boşaltmak

DECANTATION : English Turkish Medicals

Sıvıyı tortusundan ayrılacak şekilde yavaşça boşaltma

DECAPACITATION : English Turkish Medicals

Spermatozoon'ların menideki bir faktör (decapacitation faktörü) nedeniyle dölleme gücünün azalması veya ortadan kalkması

DECAPITATION : English Turkish Medicals

Doğumu mümkün olmayan fetusun başının kesilip çıkarılması;
Bir kemiğin yuvarlak olan başının kesilmesi

DECAPSULATION : English Turkish Medicals

ir kapsülün cerrahi olarak çıkarılması

DECARBONIZATION : English Turkish Medicals

Akciğerler yoluyla kandaki CO2'in atılması, dolayısıyla O2 alınarak kanın temizlenmesi

DECARBOXYLATION : English Turkish Medicals

Organik bileşikten bir molekül karbondioksit çıkarılması, bileşiğin karbondioksit kaybetmesi

DECASE : English Turkish Medicals

Ölüm, vefat

DECAY : English Turkish Medicals

Çürüme,
kuvvetinden kaybetme (ilaç);
Sıhhatin bozulması

DECEREBRATE : English Turkish Medicals

Beyin fonksiyonları olmaksızın, derin bilinç kaybı durumu

DECEREBRATION : English Turkish Medicals

Beyinin çıkarılması;
Omuriliğin beyin seviyesinde kesilmesi

DECEREBRIZE : English Turkish Medicals

beyini çıkarmak;
Omuriliği beyin sapı seviyesinde kesmek

DECHLORIDATION : English Turkish Medicals

Vücuttaki klorid miktarının azaltılması (Tuz tahdidi ve diüretik kullanmak suretiyle)

DECIDUA : English Turkish Medicals

dış amniyon zarı

DECIDUAL : English Turkish Medicals

Desidüa ile ilgili;
Desidüa'a benzeyen

DECIDUALITIS : English Turkish Medicals

Desidüa'nın patolojik değişikliklerle belirgin bakteriler etkisiyle oluşan iltihabı

DECIDUITIS : English Turkish Medicals

Gebe uterus'ta desidua'nın iltihabı

DECIDUOMA : English Turkish Medicals

Düşük veya doğumu takiben uterus duvarında kalan desidüa artıklarından hiperplazi suretiyle gelişen tümör, desidüom

DECIDUOMATOSIS : English Turkish Medicals

Kadın gebe olmadığı halde, hormonal sebeple endometrium'un desidüa'ya benzer aşırı ve düzensiz gelişim göstermesi

DECIDUOUS : English Turkish Medicals

Süreksiz, düşürücü

DECLINATOR : English Turkish Medicals

Ameliyat esnasında herhangi bir oluşumu ameliyat sahasından uzak tutmaya mahsus alet, ekartör, özellikle kafatası açılırken beyin zarlarını çekip geride tutmağa mahsus ekartör

DECLINE : English Turkish Medicals

Sıhhati bozulmak

DECLIVE : English Turkish Medicals

İniş, eğik, declivis

DECOCTION : English Turkish Medicals

Kaynatma;
Herhangi bir bitkisel maddenin su içinde kaynatılması ile elde edilen sıvı (ilaç)