English
AHOY : English Turkish
interj. hey, yahu
AHULL : English Turkish
adv. sarılmış yelken ile, terkedilmiş, su düzeyinde; sarılmış, bağlanmış ve dümenin rüzgâra doğru döndürmüş yelkenler ile (özellikle fırtına sırasında)
AHWANEE : English Turkish
n. Ahwaneeli; aslen kuzey California’da yaşayan Amerikalı Yerli kabilesi üyesi
AHWANEE : English Turkish
n. aslen kuzey California’da yaşayan Amerikalı Yerli kabilesi; Ahwanee yerlileri tarafından konuşulan dil
AI : English Turkish
her şey dahil
AICA KOGYO CO., LTD. : English Turkish
n. lamine levha ve kaplama ile işlenmiş ahşap ve elektronik eşya imal eden Japon şirketi
AICHI : English Turkish
n. orta Honshu’da (Japonya) bir vilayet
AICHMOPHOBIA : English Turkish
n. sivri nesne fobisi, keskin ve sivri uçlu objelerden korkma; (Psikoloji) müthiş parmağından dokunulma korkusu, herhangi bir uzun ve ince sivri uçlu obje tarafından dokunulma korkusu
AICPA : English Turkish
"American Institute of Certified Public Accountants (Amerikan Mali Muhasebeciler Enstitüsü)"; Birleşik Devletler’de muhasebecilerin büyük meslekî kuruluşu
AID : English Turkish
n. yardım, destek, yardımcı, çare, alet, aygıt
AID : English Turkish
v. yardım etmek, yardımcı olmak
AID AND ABET : English Turkish
suç ortaklığı yapmak, yardakçılık etmek
AID BATTERY : English Turkish
n. cihazı için pil
AID DE CAMP : English Turkish
n. emir subayı, yaver
AIDA : English Turkish
n. Verdi tarafından yazılmış bir opera; bu operada Etiyopyalı bir prensesin karakteri
AIDE : English Turkish
n. yardımcı, yaver, emir subayı
AIDE DE CAMP : English Turkish
emir subayı, yaver
AIDE MEMOIRE : English Turkish
not, hatırlatıcı not, nota [pol.]
AIDE-DE-CAMP : English Turkish
yaver, amirin sekreterlik görevlerini yerine getiren ordu subayı; asistan
AIDED : English Turkish
adj. yardım almış, yardım edilmiş
AIDER : English Turkish
n. yaver, asistan, yardımcı, emir subayı
AIDLESS : English Turkish
adj. yardıma muhtaç, çaresiz, yardım edilemeyecek durumda olan
AIDMAN : English Turkish
n. sıhhiye, sıhhiye eri
AIDS : English Turkish
aİds, bağışıklık sistemini çökerten öldürücü hastalık
AIDS : English Turkish
n. "acquired immune deficiency syndrome (edinsel bağışıklık sistemi yetmezliği sendromu)"; bir dizi enfeksiyon ve kansere duyarlılık ve bağışıklık sisteminin bozulması ile nitelendirilen tedavisi olmayan hastalık (HIV virüsü neden olur)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani